23. Hukuk Dairesi 2016/8363 E. , 2020/171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili kurum ile davalı şirket arasında 29.12.2009, 16.06.2010 ve 28.07.2010 tarihlerinde ... ili çevresindeki değişik iletim tesisleri ile ilgili Bağlantı Anlaşmaları ve Sistem Kullanım Anlaşmalarının imzalandığını, davalı kullanıcının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında 3 ve daha fazla arıza meydana geldiğini ve kesicinin açması ihlali nedeniyle müvekkili şirket tarafından ceza kesildiğini, fiderde meydana gelen arızalar sonucu kesici açmanın meydana gelmesi ile elektrik kesintisi oluştuğunu, trafoların arıza akımına maruz kaldığını, davalı şirketin bağlı olduğu fidere arıza intikal ederek kesicinin açtığının tespit edildiğini ve toplam 203.746,04 TL bedelli ceza faturalarının davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak davalı şirket tarafından faturaların ödenmediğini, iade edildiğini ileri sürerek, 203.746,04 TL sistem kullanım ceza fatura bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça ihlalin önlenmesi amacıyla ihtarname gönderilmediği ve uyarıda bulunulmadığı iddia edilmiş ise de, davacının bir kesicinin açılmasını önceden tahmin ederek davalı tarafı uyarmasının pratik bakımdan ve teknik açıdan işin gereği olarak imkansız olduğu, önceden bir ihtarnamenin gönderilmesinin veya uyarıda bulunulmasının mümkün olmadığı, ihlaller nedeniyle davacı tarafın talep edebileceği sistem kullanım ceza bedelinin 213.363,56 TL olduğu, ancak talep edilen tutarın 203.764,04 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 2009 ve 2010 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmaları’nın 10. maddesinde ‘kullanıcının bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlal etmesi, söz konusu ihlali ...’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda, ... aşağıda belirlenen cezai şartları uygulayacaktır. ...’ın uğradığı zararlar ayrıca tazmin edilecektir.’ hükmü kararlaştırılmıştır. Bu durumda mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin 10. maddesi uyarınca ihlâl halinde ceza uygulanabilmesi için davacı tarafça uyarı yapılması gerektiği, kullanıcı davalı tarafından yapılan ihlâlin ortadan kaldırılmasına ilişkin davacı idarece uyarı koşulu yerine getirilmeden ceza faturası tanziminin usulsüz olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.