22. Hukuk Dairesi 2017/24471 E. , 2019/23878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin, ... İçme Suyu Birliği Başkanlığıyla imzaladığı hizmet sözleşmesiyle danışman adı altında (sayaç okuma, tahakkuk, bakım ve arıza görevlisi olarak) çalışmaya başladığını; ... İçme Suyu Birliği Başkanlığının tüzel kişiliğinin 6330 sayılı yasanın Geçici 1. maddesinin 26. fıkrası uyarınca 31.03.2014 tarihinde sona erdiğini ve yine aynı Kanun gereği oluşturulan Komisyonca alınan kararı ve Kulp Kaymakamlığının 05.08.2014 tarih ve 1402 sayılı yazısı ile Birliğin tüm aktif, pasif ve personeliyle birlikte davalı ...’ye devredildiğini; yine Kulp Kaymakamlığının yaptığı hesaba göre davalı ...’ye devredilen ve bu devirle tüzel kişiliği sona eren Birlikten olan müvekkiline ait birikmiş işçilik ücretinin olduğunu; söz konusu Kanun uyarınca davalı Kurum’a devredin müvekkilinin bu Kurumca fiilen işe başlatıldığını ve 19.09.2014 tarihine kadar çalıştırıldığını; buna rağmen müvekkilinin resmi olarak işe giriş işlemlerinin yapılmadığını ve çalışma ücretinin de ödenmediğini öne sürerek ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının ... içme suyu birliğinde çalışmaya başladığı, Kulp kaymakamlığının 08/05/2014 tarih ve 912 sayılı oluru ile oluşturulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma komisyonunun tasfiyeyi sonuçlandırdığı ve davacının ücret alacağı miktarının komisyon kararı ile tespit edildiği, davacının da davalı kuruma devrinin yapıldığı, davalı kurumda davacının fiilen çalıştığı dönem için de ücretinin ödenmediği gerekçesiyle ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş, her ne kadar davacı vekilince fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ve bayram tatili ücreti talep edilmiş ise de, bu alacak kalemlerinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi yönünde hüküm oluşturulmuştur.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davacının ücret alacağı olup olmadığı ve miktarı konusunda toplanmaktadır.
Mahkemece, davacının davalı kurumda da fiilen çalışmasına karşın ücretinin ödenmediğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; ... İçme Suyu Birliğinde çalışılan dönem için Devir Tasfiye ve Paylaştırma komisyonunca belirlenen ücret alacağı miktarının doğru olup olmadığı konusunda araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmiştir.
Dairemizin 17.10.2019 tarihli eksiklik talep kararı ile Mahkemeden ... İçme Suyu Birliği"nin kapatılması üzerine oluşturulan Devir ve Tasfiye Komisyonu tarafından devir esnasında davacının ücret alacağı olduğu bildirilen miktarın belirlenmesine dayanak yapılan belgelerin temin edilerek Dairemize gönderilmesi istenmiş olup, verilen yazı cevabında belirlenen ücret alacağı miktarının tespitine dayanak herhangi bir hesap tablosu vs. gönderilmediği, sadece davacının açmış olduğu hizmet tespiti davasının kararının gönderildiğini görülmektedir. Bu haliyle Devir ve Tasfiye Komisyonu tarafından ücret alacağı miktarının doğru şekilde belirlenip belirlenmediği denetlenememektedir.
Davacının açmış olduğu hizmet tespiti davası ile çalışma süresi ve bu süre zarfında hangi ücret seviyesi ile çalıştığının belirlenmiş olduğu ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yine, Dairemizin 17.10.2019 tarihli eksiklik talep kararı ile davacıya uyuşmazlık konusu dönemde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfı tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılıp yapılmadığının Kaymakamlıktan sorulmak suretiyle araştırılması var ise davacıya yapılan ödemeleri gösterir belgelerin gönderilmesi talep edilmiş olup verilen yazı cevabında davacıya vakıf tarafından yapılan ödemelerin bildirildiği görülmüştür.
Ayrıca; Dairemizce, davacının iddia ettiği süre boyunca hiç ücret almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Ne var ki, Mahkemece davacı asilin dinlenilerek bu konuda beyanının alınmadığı görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece; öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesi kapsamında davacı asil dinlenilerek, davacının uyuşmazlık konusu dönem için hiç ücret alıp almadığı, almış ise ne kadar ücret aldığı, ödenmeyen ücret alacağının miktarının ne olduğu ve tam olarak hangi aylara ilişkin ne kadar eksik ücret aldığı konusunda ayrıntılı beyanı alınmalı; ücret alacağı miktarının bu şekilde netleştirilmesinden sonra davacının açmış olduğu kesinleşen hizmet tespiti davasında belirlenen ücret seviyelerine göre uyuşmazlık konusu dönem için davacıya ödenmesi gereken ücret alacağı miktarı belirlenmeli, davacının ücretinin bir kısmının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfı aracılığı ile ödendiği anlaşıldığından uyuşmazlık konusu dönem için bu vakıf tarafından gönderilen belgelerde yazılı miktarlar da hesaplanan ücret alacağından mahsup edildikten sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bakiye ücret alacağı hüküm altına alınmalıdır.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı diğer taleplerinin yanı sıra yıllık ücretli izin alacağı talebinde de bulunmuş olup Mahkemece bu talep hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olduğu görülmektedir.
Açıklanan nedenle, Mahkemece, davacının çalıştığı süre boyunca hiç izin kullanmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu da dikkate alınarak, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre yıllık ücretli izin alacağı talebi hakkında bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.