16. Hukuk Dairesi 2015/16325 E. , 2018/491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm için yetersiz olduğu açıklanarak; taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın tamamı veya bazı bölümlerinin tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığının, taşınmaz üzerindeki ağaçların ve üzüm bağının semeresinden kimin istifade ettiğinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınması, fen bilirkişisine davalı tarafından davacının zilyetliğinde bulunduğu kabul olunan taşınmazın 700 metrekarelik bölümün kroki üzerinde işaretlettirilmesi, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde aykırılığın giderilmesi için tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiili kullanıcı ve muhdesat sahipleri lehine de şerh verileceği gözetilerek toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 68 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... adına tesciline, taşınmazın beyanlar hanesindeki "... oğlu ... kullanımındadır." şerhinin iptal edilerek, dosyada mevcut fen bilirkişisi ...."ın 04.07.2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (A2) harfi ile gösterilen 822,54 metrekare yüzölçümlü bölümünün beyanlar hanesine "... TC kimlik numaralı ... ve ....TC kimlik numaralı ..."nın müştereken kullanımındadır ve üzerindeki üzüm bağı ... TC kimlik numaralı ..."a aittir." ifadesinin şerh olarak yazılmasına, (B2) harfi ile gösterilen 488 metrekare yüzölçümlü bölümün "...TC kimlik numaralı ... kullanımındadır, üzerindeki meyve ağaçları ..."a aittir." ifadesinin şerh olarak yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Mahkemece, fen bilirkişi ... tarafından hazırlanan 04.07.2014 havale tarihli raporda (A2) ile gösterilen temyiz konusu bölümde davacının tespit tarihi olan 2010 yılından 4 yıl önce zilyet olmaya başladığı ve tespit tarihi itibariyle de davacının zilyet olduğu ancak tespit tarihinden 4 yıl öncesinde lehine zilyetlik şerhi verilen davalı ...’nın zilyet olduğunun belirlendiği ve bu zilyetliğin korunması gerektiği gerekçesiyle ... mirasçıları lehine zilyetlik şerhi, davacı ... lehine ise muhdesat şerhi verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç mevzuata uygun değildir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Belirtilen Yasa hükmü gereği kullanıcı tespiti yapılan taşınmazlarda kim ya da kimler lehine kullanıcı şerhi verileceği belirlenirken tespit tarihi itibari ile taşınmazda fiili kullanımın bulunması gerekli olup tespit tarihinden önceki zilyetliğin süresinin hukuken bir önemi bulunmamaktadır. Mahkemece, yapılan keşif ve toplanan delilere göre; davacı ...’ın temyiz konusu (A2) ile gösterilen bölümde gerek tespit tarihi itibariyle gerekse tespit tarihinden önce zilyet olduğu, söz konusu bölümü bağ fidanlarını dikmek suretiyle tespit tarihinden önce kullanmaya başladığı anlaşılmakta olup bu bölüm yönünden de davacı lehine zilyetlik ve muhdesat şerhi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün fen bilirkişisi raporunda (A2) ile gösterilen bölüm yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.