Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4626 Esas 2015/401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4626
Karar No: 2015/401
Karar Tarihi: 22.01.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4626 Esas 2015/401 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı kooperatifin 2009 yılı genel kurul toplantısının yasaya aykırı olduğunu ve toplantıda alınan kararların iptal edilmesi gerektiğini iddia ederek dava açmıştır. Ancak mahkeme, davacının toplantıda vekil ile temsil edildiğini ve kararlara muhalif kalmadığını belirtmiştir. Bu nedenle davacının talepleri reddedilmiştir. Karar temyiz edilmiştir, ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu'nun 376. maddesi: Genel kurul toplantılarının usulüne uygun yapılması gerektiği ve usulsüzlük nedeniyle yapılan kararlara karşı iptal davası açılabileceği hükümlerini içermektedir.
- Türk Ticaret Kanunu'nun 378. maddesi: Kararlara muhalif kalınması durumunda yazılı bir şerhin tutanağa eklenmesi gerektiği hükmünü içermektedir.
23. Hukuk Dairesi         2014/4626 E.  ,  2015/401 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatifin 2009 yılı olağan genel kurul toplantısında yapılan konuşmaların tutanağa geçirilmediğini, ayrıca genel kurula çağrı mektuplarının enaz toplantıdan bir ay önce ve en çok da iki ay içerisinde iadeli taahhütlü mektupla üyelere gönderilmesi gerektiği halde, bütün çağrı mektuplarının 31.05.2010 tarihinde postaya verildiğini, ilanın da süresinde yapılmadığını, bu konuda itiraz etmesine rağmen toplantıya devam edildiğini ileri sürerek, yasaya aykırı olan 20.06.2010 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, salt çağrıdaki usulsüzlüğün sadece toplantıya katılamayan ortaklara iptal davası açma hakkı verdiğini, davacının vekili aracılığıyla toplantıya katıldığını, toplantıda itiraz ettiğini, ancak diğer üyelerin isteği üzerine toplantıya devam edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; salt çağrıdaki usulsüzlüğün sadece toplantıya katılmayan ortaklara iptal davası açma hakkı verdiği, davacının iptali istenen toplantıda vekil ile temsil edildiği, bu durumda davacının genel kurul karanının iptalini dava edebilmesi için alınan karara muhalif kalması, toplantı tutanağına muhalefet şerhini yazdırması ve altını imzalaması gerektiği, somut olayda ise toplantı tutanaklarında davacının veya vekilinin kararlara muhalif kaldığına dair herhangi bir şerh konulmadığı, davacının itirazlarının tutanağa yazılmadığı yönündeki iddiasını da ispat edemediği gekeçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.