14. Hukuk Dairesi 2016/1659 E. , 2018/5723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı şirket bünyesinde kurulan ... İnşaat ... Yapı Ortaklığına 24.04.2009 tarihli yapı ortaklığı sözleşmesi ile 2582 ada 1 parsel sayılı taşınmazın üzerinde yapılan C Blok 3. kat 8 no"lu daireyi 130.000,00 TL karşılığında satın aldığını, müvekkilinin satış bedelini ödediğini, 6.500,00 TL daha fazla ödeme yapmasına rağmen, davalı şirketin 34.340,00 TL daha ödeme yapmasını talep ettiğini belirterek davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile davacı adına tescilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 27.840,00 TL davacıya depo ettirilip davalıya ödenmesine karar verilerek davacının ... iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davanın açılması harca tabi usulü bir işlemdir. Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir. Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmamasına ve yaptırımı aynı Kanunun 27. ve 32. maddelerinde belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. madde de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK" nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK. md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır.
Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir. Eksik harcın alınması durumunda bu hükümlere uyulması gerekir.
Görülmekte olan davada; dava dilekçesinde 10.000 TL değer gösterilerek davanın açıldığı, bir adet taşınmazın dava konusu edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın satışına ilişkin haricen düzenlenmiş alım satım sözleşmesi ibraz edilmiş, mahkemece yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin 171.860,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacıya bu bedel üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre eksik harç yönünden kanunun öngörmüş olduğu prosedüre uyularak harç tamamlattırılmalıdır. Harç tamamlanmadan ... iptali ve tescil hükmü kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken davacıya ihtarat yaparak harcın ne kadar olduğu ve nereye yatırılması gerektiği bildirilmelidir. Verilen kesin sürenin sona ermesinden sonra eksik harç ikmal edilmediği takdirde dosyanın işlemden kaldırılması ve Harçlar Kanununun 30. maddesi delaletiyle HMK"nın 150/4 maddesinde öngörülen 3 aylık sürenin beklenmesi ve bu müddet içerisinde harç ikmal edilmediği takdirde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.
Harcın davacı tarafından tamamlanması halinde ise işin esasına girilmesi, davanın açılmasına mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 27.840,00 TL bakiye bedeli davalı yanının ihtarına rağmen ödemeyerek davacı sebebiyet verdiğinden harçlandırılan değer üzerinden davacı aleyhine nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi ve davacı tarafından harçlandırılan değer üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.