20. Hukuk Dairesi 2018/4598 E. , 2018/6454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine ... 13. İcra Müdürlüğünün 2014/4900 Esas sayılı dosyası ile davalıya ait bağımsız bölümler yönünden ödenmeyen mantolama ücretlerine ilişkin olarak icra takibi yaptıklarını ve davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazına dayank yaptığı daire satışlarının genel kurul kararının alınıp kararın davalı borçluya tebliğinden sonra gerçekleştiğini beyanla ... 13. İcra Müdürlüğünün 2014/4900 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, davalı aleyhine %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; ... 13. İcra Müdürlüğünün 2014/4900 Esas sayılı dosyasında 4.500,00 TL asıl alacağa ilişkin olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, faize ilişkin talebin reddine, asıl alacak olan 4.500,00 TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık ortak gider alacağından kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi gereğince kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerini koruma, güçlendirme ve onarım giderleriyle ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlüdürler.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davalının mantolama işlemine başlamadan önce borca konu bağımsız bölümleri sattığı ve yargılama süresi içerisinde de mantolama işlemine başlanmadığı anlaşılmıştır. Mantolama işleminin yapıldığı tarih itibariyle de faydalanan maliklerin bu borçtan sorumlu olacağı gözetilerek, davalının borcun doğduğu tarih itibariyle kat maliki ve borçlu olmadığının tespiti ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.