4. Hukuk Dairesi 2015/5918 E. , 2016/4564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/07/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibarıyla duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazları yönünden;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı tarafından 24/06/2014 tarihinde .... Grup toplantısında gerçekleştirilen konuşma ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu beyanla, manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ifadelerin doğrudan davacının kişilik haklarını hedef alır nitelikte olduğu belirtilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi ( 818 sayılı BK 49. maddesi ) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayda, olay tarihi, tarafların siyasi kişilikler olması ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davalı aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/04/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davasıdır.
Davacı, davalı tarafından 29/06/2014 tarihinde .... Grup toplantısında gerçekleştirilen konuşma ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu beyanla manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ifadelerin doğrudan davacının kişilik haklarını hedef alır nitelikte olduğu belirtilerek, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu olan olay kamuoyunda 17-25 Aralık operasyonları olarak bilinen İstanbul Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma ile ilgili olarak bir işadamı, bir Banka Genel Müdürü ve Bakan çocuklarının tutuklandığı, kamuoyuna bir takım tapelerin yayıldığı "haksız ekonomik çıkar sağlamak, rüşvet almak, aracılık yapmak kaçakçılık, resmi belgede sahtecilik, suçlarında yapılan soruşturmaya ilişkindir.
Bu soruşturmanın belgeleri dosyaya davalı tarafça sunulmuştur. Böyle bir soruşturmanın varlığı karşısında ana muhalefet partisi başkanı olan davalının 24/06/2014 tarihli ... grup toplantısında yaptığı konuşmalar görünür gerçeğe uygun olduğu gibi "ağır eleştiri" kapsamındadır.
AHİM kararları da siyasilerin ağır eleştirilere katlanması gerektiğini bildirmektedir.
Tüm bu nedenlerle istemin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulüne dair verilen kararın bozulması gerekir. Çoğunluğun tazminat miktarı yönünden vermiş olduğu bozma kararına katılmıyorum.06/04/2016
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 06/04/2016