Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1485
Karar No: 2018/5722
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1485 Esas 2018/5722 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ipotek borçlusu olmadığının tespitini talep ettiği davalıya karşı açılan davada, mahkeme davanın kabulüne, takibin kısmen iptaline, takibin 10,000 TL'lik kısım üzerinden devamına, davalının tazminata mahkumiyetine karar verdi. Ancak, davalının kimliğindeki imza inkar edildiği için belgenin doğruluğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği sonucuna varıldı. Ayrıca, alacak miktarının hesaplanması gerektiği ve likit olmadığı için davalının kötü niyetli sayılamayacağı göz önünde bulundurularak, davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmesi yanlış görüldü. Karar, TTK'nın 2. maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 109. maddesi ile uyumludur.
14. Hukuk Dairesi         2016/1485 E.  ,  2018/5722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ipotek borçlusu olmadığının tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, davacının ipotek borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 15.08.2012 tarihinde 80.000,00 TL borç aldığını, bu borca karşılık 1109 ada 7 parsel sayılı taşınmazına borcun teminatı olarak ipotek konulduğunu, davalıya 70.000,00 TL"nin ödendiğini, bu rağmen davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının % 40"dan aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının sunmuş olduğu belgenin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın müvekkiline ait olduğunun kabulü halinde ise, belgeye eklemeler yapılmış olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, takibin kısmen iptaline, takibin 10.000,00 TL"lik kısım üzerinden devamına, davalı alacaklının takibin iptaline karar verilen alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda; dosya içerisinde bulunan tarihsiz adi yazılı belgede "02.10.2013 tarihinde 7 parsel nolu ipotek karşılığında ipotek alacaklısı olan ..."ya 30.000,00 TL, 20.11.2013 vade tarihli çek, 20.000,00 TL nakit para toplam 50.000,00 TL verilmiştir. Not: 14.03.2013 tarihinde de ..."ya 20.000,00 TL elden verdim, ipotek borcu 80.000,00 TL. ..."ya verdiğim toplam para 70.000,00 TL, ipoteğin kalan borç miktarı 10.000,00 TL"dir." beyanının davalının imzası ile birlikte yer aldığı, davalı tarafından imza inkarında bulunulduğu, Adli Tıp Kurumunun 12.05.2015 tarihli raporunda inceleme konusu belgedeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin belirtildiği, dosya içerisinde bulunan 18.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu belgedeki imzanın davalıya ait olduğu, ancak "14.03.2013 tarihinde de ..."ya 20.000,00 TL elden verdim, ipotek borcu 80.000,00 TL. ..."ya verdiğim toplam para 70.000,00 TL, ipoteğin kalan borç miktarı 10.000,00 TL"dir." ibarelerinin başlama ve bitiş noktaları, konum ve eğim özellikleri yönünden farklı olduğunun tespit edildiği, belgenin ilk tazmininde düzenlenmeyip inceleme konusu belgeye sonradan yazılmış olduğu belirtilmiştir. Yine davalı vekilinin ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/104 Esas sayılı dosyasının 20.02.2014 tarihli celsesindeki beyanında davacının dosyaya sunmuş olduğu belge altındaki imzanın müvekkiline ait olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacının 50.000 TL"yi ödediği, 18.08.2015 tarihli bilirkişi raporu ve davalı vekilinin imzayı kabul beyanı da dikkate alındığında ispatlanmıştır. Ancak, 18.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere "14.03.2013 tarihinde de ..."ya 20.000,00 TL elden verdim, ipotek borcu 80.000,00 TL. ..."ya verdiğim toplam para 70.000,00 TL, ipoteğin kalan borç miktarı 10.000,00 TL"dir." ibarelerinin belgeye sonradan yazıldığı anlaşıldığından, davacı bakiye 30.000,00 TL"yi ödediğini ispatlayamadığından bu miktar yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Öte yandan, alacak miktarı hesaplamayı gerektirdiği ve likit olmadığı bu nedenle de davalı kötü niyetli sayılamayacağı gözetilmeden davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi