22. Hukuk Dairesi 2017/26248 E. , 2019/23866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesine işverence haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Aynı ispat kuralları, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanıkların beyanlarının inandırıcı ve yeterli olmadığı, puantaj kayıtlarının da imzalı olmadığı belirtilerek günde 3 saat haftada 18 saat fazla çalışma yapıldığı, dini bayramların ilk günü hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ve hafta tatili günlerinde çalışıldığı kabul edilmiştir. Mahkemece de yapılan hesaplamadan takdiren %50 oranında indirim yapılarak sözkonusu alacaklar hüküm altına alınmış ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Dosya içeriğine göre davacı tanıkları ile davalı işveren arasında husumet bulunmakta olup bir başka deyişle bu tanıkların da aynı nedenle işverene karşı açmış oldukları davaları bulunmaktadır. Bu nedenle yan deliller ile desteklenmedikçe bu tanıkların beyanının hükme esas alınması mümkün değildir. Davacı tanıklarından ...’in dava dosyasında, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin reddine karar verilmiş olup bu karar Dairemizce davacı temyizine karşın onanmıştır. ( Dairemizin 2019/8821 esas numaralı ilamı). Davacı tanığı...’un dosyasında ise hafta tatili çalışmasının bulunmadığı kabul edilmiş, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ise puantaj kayıtlarına göre belirlenmiştir. Dairemizce bu kabul şeklinin bozma nedeni yapılmadığı anlaşılmaktadır. ( Dairemizin 2017/22542 esas numaralı ilamı). Davalı da tanık bildirmemiştir. Şu halde, tanık anlatımları ile sonuca gidilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, dosya içerisinde bilgisayar çıktısı niteliğinde davalı işverence sunulan puantaj kayıtları bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar bu kayıtların imzalı olmaması nedeniyle dikkate alınamayacağı belirtilmiş ise de; davacı yönünden davada başka bir ispat aracı olmadığından, davalı yönünden de bu kayıtlar bizzat işverence dosyaya sunulduğundan; bu kayıtlara göre değerlendirme yapılarak fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı olup olmadığı belirlenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir.
Sözkonusu puantaj kayıtları genel olarak incelendiğinde, kayıtlarda günlük fiili çalışma süresinin buna göre de aylık çalışma saatinin belirtildiği, genel olarak haftanın bir gününün tatil gösterildiği, kayıtlar günlük bazda olduğundan çalışılan hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinin bu kayıtlara göre tespitinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle, kayıtlar günlük olarak tek tek incelenerek davacının haftanın yedi günü çalıştığı belirtilen haftalar olup olmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma gösterilip gösterilmediği tespit edilmeli, çalışma varsa kayıtlara göre sonuca gidilmesi nedeniyle yapılan hesaplamadan indirim yapılmamalı ve davacının kararı temyiz etmemesi nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek bir karar verilmelidir.
Fazla çalışma bakımından ise; puantaj kayıtlarında varsa hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma bildirilen günler dışlanarak ancak kayıtlara yazılı günlük çalışma süresinin fiili çalışma süresi olduğu bu nedenle ara dinlenme süresi düşülmesine gerek bulunmadığı kabul edilerek her hafta için ayrı ayrı haftalık çalışma saati ve buna göre fazla çalışma hesabı yapılmalı, yine çalışma varsa kayıtlara göre sonuca gidilmesi nedeniyle yapılan hesaplamadan indirim yapılmamalı ve davacının kararı temyiz etmemesi nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.