Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7003
Karar No: 2017/11544
Karar Tarihi: 23.11.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/7003 Esas 2017/11544 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/7003 E.  ,  2017/11544 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, serbest avukatlık yaptığını, davalının yaklaşık 20 yıldır avukatlığını üstlendiğini, 2012 yılında ücret alacakları ile ilgili ihtilaf yaşadıklarını, alacağının ödenmesini beklerken istifa etmesi talebini içeren ihtar aldığını, haklı olarak istifa ettiğini, uhdesindeki 10.080,00 TL"yi ücretlerine mahsuben yedinde tuttuğunu, bu miktarı mahsup ederek bakiye kalan 61.235,00 TL masraf, akdi ve karşı yan avukatlık ücretinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 61.235,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacı avukatın kusur ve ihmali nedeniyle istifasını istediğini, bir kısım dosyalarda aldığı bedelleri iade etmediğini, bir kısmında da davaları takip etmeyerek açılmamış sayılmasına neden olduğunu,bu hatasını fark edip bazı dosyaları yeniden açtığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ücret ve masraf karşılığı avukatın alacağının 3.593,00 TL olduğu, yedinde ise 10.080,00 TL tuttuğu, bu durumda ödenmemiş bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; huküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Davacı avukat, haklı istifa nedeniyle ödenmeyen avukatlık ücreti ve yaptığı masrafların tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının istifasının haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak avukatın uhdesinde tuttuğu alacak hak ettiği alacaktan daha çok olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, avukatlık ücreti ve masraf talep edilen tüm dosyaların istifadan önce kesinleştiği, bu nedenle istifanın haklı olup olmadığının değerlendirmesine gerek olmadığı, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından akdi ve karşı yan ücretlerinin AAÜT göre yapılması gerektiği, AÜTT 164/4 de davanın kazanılması halinde tarifeye göre % 10 ile % 20 arası ücret belirlenmesi gerektiği, kaybedilen davalar açısından ise boşluk olduğu, avukatın ücretsiz iş yapması yasak olduğundan bu boşluğun maktu ücret olarak doldurularak hesaplamaların bu ilkelere göre yapılması gerektiği, masraf talebinin ise her dosyada yapılan resmi masraflar dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini, talep edilen ... 8. Aile Mahkeme"sinin 2005/142 esas sayılı dosyasının ise dosyada bulunmadığından hesaplama yapılmadığı, diğer dosyalar yönünden ise yukardaki ilkeler çerçevesinde yapılan hesaplamada avukatın 3.593,30 TL avukatlık ücreti ve masraf alacağı olduğunu belirtmiştir. Davacı taraf, bilirkişinin hesapalamaya dair görüşlerinin hatalı olduğunu, sulh ile sonuçlanan ... 7. Aile Mahkemesi"nin 2006/1058 esas sayılı dosyası, davanın açılmamış sayılmasına karar verilen ... 8. Aile Mahkemesinin 2006/765 E. sayılı ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/135 esas dosyalarında dava değeri üzerinden nispi ücrete göre hesaplama yapılması gerektiğini, ... 8. Aile Mahkemesi"nin 2005/142 esas sayılı dosyasında ise hiç hesaplama yapılmamasının kabul edilemeyeceğini savunarak, rapora itiraz etmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; ... 8. Aile Mahkemesi"nin 2005/142 esas sayılı dosyası mahkemece ve bilirkişilerce incelenmediği ve bu dosyalar incelenmeksizin rapor tanzim edildiği, tüm dosyaların kesinleştiği belirtilsede halen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/135 esas dosyasında yargılamanın devam ettiği, bu dosyada da kesinleşmiş gibi kabul edilip istifanın haklı yada haksız olduğunun tartışılmadığı, davalı savunmaları üzerinde durulmadığı ve davacı tarafın rapora itirazları karşılanmaksızın bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
    Avukatlık Kanununun 174/1 maddesinde “üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat ücret talebinde bulunamaz.” hükmü mevcut olup, bu hükümle, vekaletten haklı bir neden olmadan istifa eden avukatın, Borçlar Kanunundaki vekalet akdine ilişkin genel düzenlemelerden farklı olarak, herhangi bir zarar şartı olmadan da müvekkile karşı sorumlu tutulduğu görülmektedir. Anılan düzenlemeye göre, haksız olarak işi bırakan, vekaletten istifa eden avukat, ücrete hak kazanamadığı gibi, aksine bir hüküm mevcut değilse aldığı peşin ücretleri, kullanmadığı masraf avanslarını da iş sahibine iade etmek zorundadır. Dairemizin kökleşmiş ictihatlarının gereği avukat istifadan önce kesinleşen işler yönünden ücrete hak kazanacaktır.
    Avukatlık Kanununun 171/1 maddesinde düzenlenen “Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.” ve “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”nin 2. maddesinde düzenlenen “...avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır.” hükümleri gereğince de avukat, aksine sözleşme yoksa, işi sonuna kadar takip edip sonuçlandırmadan ücretini talep edemez. (Bkz. Aynı doğrultuda HGK. 23.3.1983 4/562-156; HGK. 3.7.1987 3/92-599; 13. HD. 2005/15433 E. 2008/3694 K. 13. HD.2008/6280 E. 2008/11580 K.) Ancak haksız azil halinde olduğu gibi, avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebilir. Öte yandan, vekalet ilişkisi bir bütün olup, vekaletten azil gibi, istifa da, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet eder. Zira, azil ve istifa ile birlikte vekalet akdinin en önemli unsurlarından olan “güven ilişkisi” de sona ermektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda belirtilen ve incelenmeyen dava dosyası getirtilip incelenmeli, kesinleşmeyen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/135 esas sayılı dosyasında taraf iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte istifanın haklı olup olmadığı tartışılmalı, davacının diğer itiraz ettiği dosyalar üzerinde de itirazlarını karşılar nitelikte Yargıtay, taraf ve mahkeme denetimine uygun, açık ve anlaşılır nitelikte bilirkişiden ek rapor alınmalı yada yeni bir bilirkişiden rapor alınıp, davacının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma sebebine göre davacı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi