4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5661 Karar No: 2016/4541 Karar Tarihi: 05.04.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/5661 Esas 2016/4541 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/5661 E. , 2016/4541 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/10/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisini evlilik vaadiyle kandırarak cinsel ilişki kurduğunu, hamile kaldığını, doğumdan sonra da tamamen iletişimi kestiğini, çocuğu nüfusuna almadığı gibi doğum masraflarını da karşılamadığını beyanla manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacı tarafından ... babalık davası açıldığını, gerçek babanın müvekkilinin olup olmadığının henüz belli olmadığını, aile mahkemesinin kararının beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, sırf cinsel ilişkiye girmek için davalının davacıyı evlenme vaadiyle kandırdığı hususunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir. Dosya kapsamından açılan babalık davasının sonuçlanmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça, davalının babalığı benimsemediği ve baba olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşıldığına göre, babalık davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.