Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3587
Karar No: 2017/2435
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/3587 Esas 2017/2435 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/3587 E.  ,  2017/2435 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacıı avukatı ile davalılardan ... Gıda Tarım Ürünleri İth. San. Tic. Ltd. Şti. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, 1999-2007 tarihleri arasında ... Şirketi"nde, 2007 Nisan ayından 23/04/2010 tarihine kadar ... Şirketi"nde aralıksız çalıştığını, iş aktinin davalı tarafından haksız feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı ... vekili, ... Şirketi ile müvekkili arasında işyeri devri sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin o şirket ile ilgisi olmadığını, davacının müvekkilinde sadece günlerle ifade edilebilecek şekilde aralıklı ve kısa süreli, devamlılık arzetmeyen çalışması olduğunu, davacının 2005, 2007 yıllarında başka yerlerde çalıştığını, zamanaşımının gerçekleştiğini, tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Şirketi vekili, diğer davalı Şirket ile müvekkili arasında işyeri devri sözleşmesi bulunmadığını ve müvekkilinin o şirket ile ilgisi bulunmadığını, davacının müvekkilinde 07/07/2008-24/04/2010 tarihleri arasında çalışarak işten ayrıldığını, davacının önceki çalışması var ise bunun müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin önceki çalışmadan sorumlu tutulamayacağını, davacının başka bir şirkette çalışması görüldüğünü, kıdem ve ihbar tazminatının hesaplandığını, yıllık izin ücreti de eklenerek davacının Nisan 2010 ayının ücretinin ödendiğini, tüm hak ve alacaklarının banka ile ödendiğini, tüm izinlerini kanuni sınırlarında kullandığını, fazla çalışması olmadığını, resmi-dini tatil ücreti ve benzeri alacağı bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2015/15529 Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu, ... Ticaret Sicili Memurluğundan gelen dosyadaki yazı ve kayıtlar ile ... ve ... Vergi Dairesinden gelen yazılar ile ... Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen davalı şirketlere ait ticaret sicil kayıtları ... SGK İl Kurumundan gelen dosyadaki yazı ve kayıtlar ile SGK İl Müdürlüğünden gelen yazı ve kayıtlar ile ... Vergi Dairesi yazısının incelendiği, tanıkların usulünce dinlendiği, bilirkişinin 11/07/2016 tarihli raporunda da belirttiği gibi; davacının ... işyerinde çalıştığı dönemin hesaplama dışı bırakıldığı, yine dosyaya sunulu kayıtlardan davacının ... bünyesinde çalıştığı dönem içinde davalı işyerinde çalıştığına dair bir kayıt yer almamakla birlikte davalı ve davacı tanıklarının görgüye dayalı ve birbiri ile örtüşen beyanları dikkate alındığında davacının ... bünyesinde SGK kayıtlarının yer aldığı dönem aralığında fiilen davalı işyerinde çalıştığı tespit edilerek nihai takdir Mahkemeye ait olmakla üzere kök raporda tespit edildiği üzere davacının davalı işyerinde 15/08/2001-23/04/2010 tarihleri arasında çalıştığı sonucuna varıldığı ve kök rapordaki hesaplamalarda tadile gidilmesine gerek olmadığının belirtilmesi karşısında kök rapor ve Yargıtay bozma ilamı göz önüne alınarak hüküm kurulduğu gerekçesi ile kıdem tazminatının davalılardan tahsiline, ihbar tazminatı talebinin reddine, diğer alacakların davalı VSM Şirketi"nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı VSM (Sanford) Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1-Mahkemenin verdiği 2010/623 Esas sayılı ilk kararda davacının 15/08/2001–23/04/2010 tarihleri arasında davalı işverenlikte çalıştığı, bu süreç içinde işyerinin davalı ... Şirketi"nden davalı VSM Şirketi"nedevredildiğini kabul eden bilirkişi raporuna göre davanın kıdem ve ihbar tazminatları dahil kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı kararı ile bu Mahkeme kararı taraflar temyizi üzerine, tarafların aşağıdaki açıklama kapsamı haricindeki temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak, bozma nedeni olarak, ihbar tazminatının mahsubu bakımından, davacının ihbar tazminatı ödendiği ve davacının ıslah dilekçesi ile bu hususu belirttiği halde ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu, ayrıca, davalı, davacının 06.08.2006 - 01.05.2007 tarihleri arasında başka bir işyerinde çalıştığını iddia ettiğinden, davacının bu tarihler arasında çalıştığı şirket ve davalı işverenle ilgisi araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği hususları belirtilmiştir.
    Dairemizin bu bozma ilamına uyarak yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen Mahkeme"nin 2014/676 Esas sayılı kararında, bozma ilamında belirtilen dönemde davacının çalıştığı işyerinin olan ... ünvanlı işyerinin davalılar ile ilgisi saptanamadığından bahisle davacının hizmet süresi 8 yıl 8 ay 8 günden 7 yıla indirilerek alacaklar hesaplanmıştır.
    Mahkeme"nin bozmaya uyarak verdiği 2014/676 Esas sayılı kararı taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/15529 Esas sayılı kararında, tarafların aşağıdaki açıklama kapsamı haricindeki temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek tekrar bozulmuştur;
    “Somut olayda, hizmet süresi açısından, Mahkeme’nin ilk kararı Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmı ile, “Davalı, davacının 06.08.2006 - 01.05.2007 tarihleri arasında başka bir işyerinde çalıştığını iddia ettiğinden, davacının bu tarihler arasında çalıştığı şirket ve davalı işverenle ilgisi araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmı üzerine, hizmet süresi, ... ünvanlı işyerinin davalılar ile ilgisi saptanamadığından hizmet süresi 8 yıl 8 ay 8 günden 7 yıla indirilerek alacaklar hesaplanmıştır.
    Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmına konu dönemde SGK kayıtlarına göre davacının 1283643 sicilli Sezai Özer işyerinde kaydı bulunmaktadır. ... işyerinin işyeri adresi SGK kayıtlarında ...- ...- ... köyü, işinin mahiyeti: sebze konserve olarak görünmektedir. Ticaret Sicili kayıtlarına göre bu işyerinin ünvanı “... İşçi ...” olup, 20/12/2006 tarihinden itibaren işçi taşeronluğu işleri ile meşgul olduğu görünmektedir. Davacı vekili, davacının, ...’in yanında hiç çalışmadığını, Sezai Özer’in davalı firmalarda “Dayıbaşı” tabir edilen “Ustabaşı” olduğunu, “şirketlere işçi getiren ustabaşı”, davalılar ile Sezai Özer arasında belki de muvazaalı işlemler olduğunu ileri sürmektedir.
    Bozma üzerine Mahkeme tarafından gerekli tüm belgelerin getirtilmediği ve yeterli araştırma ve incelemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    SGK’ndan ve Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden her iki davalının ve davalıların devrolunduğu şirketin, ayrıca, “ ... İşçi Taşeronluğu” iş yerinin ilk tesis tarihinden itibaren temsile yetkili kişilerini, ortaklarını, yetkili kişilerin/temsile yetkili kişilerin, ortakların değişimlerini gösteren belgelerin, merkez ve şube işyerleri adreslerinin, iştigal konularını, devir, ünvan değişikliği, birleşme gibi süreçlerini ve sair tüm hususlarını gösteren belgelerin, ... İşçi Taşeronluğu işyerinin kimin taşeronluğunu yaptığına, fiilen hangi adreste bu taşeronluk işini yaptığına dair belgelerin SGK’ndan ve Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden ilgisi oranında celbi, gerekirse ... İşçi Taşeronluğu işyerinden davacının işyeri dosyasının, davacıyı çalıştırdığı işyerinde asıl iş sahibi işverenin kim olduğunu ve ... işyeri ile taşeronluğunu yaptığı işyeri arasındaki ilişkiyi gösteren belgelerin sözleşmelerin, taşeronluk/müteahhitlik/ihale/asıl alt işveren sözleşmelerinin celbedilmesi, gerekirse belgeler toplandıktan sonra tamamlayıcı bilgi olarak şahitleri yeniden dinlenmelidir.
    Tüm bu araştırma ve incelemeler neticesinde, ... İşçi Taşeronluğu işyerinin davalılar ile arasında taşeronluk /asıl-alt işveren ilişkisi, devir, birleşme, organik bağ, birlikte istihdam, muvazaa ve benzeri bir hukuki ilişki olup olmadığı irdelenmeli, bilhassa işyeri devri olup olmadığı tespit edilmeli, bu şekilde hizmet süresi açısından sonuca gidilmelidir.
    Diğer taraftan, davalı şirketlerin birbirinin devamı niteliğinde olup olmadığı, bu kapsamda, aralarında organik bağ bulunup bulunmadığı, ayrıca, davalılar arasında işyeri devri, taşeronluk /asıl-alt işveren ilişkisi, devir, işyeri devri, birleşme, birlikte istihdam, muvazaa ve benzeri bir durum olup olmadığı irdelenmeli, bunun için, davalıların ilk tesis tarihlerinden itibaren tüm SGK ve Ticaret Sicili kayıtları getirtilerek, gerekirse vergi daresinden de davalıların ilk tesis tarihlerinden itibaren tüm kayıtları getirtilerek ve lüzum duyulması halinde şahitler yeniden dinlenmelidir.
    Yukarda açıklanan araştırma ve incelemeler sonucunda, davacının hizmet sürelerinin birleştirilip birleştirilmeyeceği konusu da denetime elverişli şekilde gerekçelendirilerek sonuca gidilmelidir.
    3-Davalılardan ... Şirketi’nin sorumluluğu Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmına konu Mahkeme kararında “3850,92 TL. brüt kıdem tazminatının 500 TL. brütünden davalılardan ... Gıda Hayvancılık Tarım Ürünleri İth. İhr. Ltd. Şti.‘nin sorumluluğunun bulunması kaydı ile davalılar şirketlerden müştereken ve müteselsilen iş akdinin fesih tarihi olan 23/04/2010 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
    Davalılardan ... Şirketi hakkındaki bu hüküm, Dairemizin 2012/13595 Esas sayılı bozma ilâmında davacı lehine bozma nedeni yapılmamıştır. Bu nedenle kıdem tazminatı açısından davalı Vural Şirketi lehine bahsi geçen 500 TL. usulî kazanılmış hak oluşturmuştur.
    Bu usulî kazanılmış hakkın davalı ... Şirketi açısından gözetilmemesi hatalıdır.
    4-Kabûle göre, kıdem tazminatının hesaplanması açısından, bozmaya konu ... adlı işyerindeki hizmetin dışlanması nedeni ile davalı ... Şirketi nezdindeki çalışma süresinin 2006 yılı Mart ayı’nda sona ermesine göre, davalı ...’nin sorumlu olduğu kıdem tazminatı miktarının artık 2008 yılındaki asgari ücretten değil, 2006 yılı Mart ayındaki asgari ücretten hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.”
    Dairemizin gerekçeleri yukarda açıklanan 2015/15529 Esas sayılı bozma ilamı üzerine Mahkeme tarafından uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama sonucunda davacının 15/08/2001-23/04/2010 tarihleri arasında çalıştığı kabulüne göre yapılan hesaplamalara göre karar verilmiş olmakla birlikte karar gerekçesinde ... işyerindeki çalışma süresinin hesap dışı bırakıldığı belirtilmiştir.
    Hizmet süresi bakımından, bozma sonrasında alınan davacı ve davalı tanıklarının ittifaklı beyanları ile ..."in “dayıbaşı” tabir edilerek davalı Vural Şirketi"ne işçi getiren kişi olduğu anlaşılmaktadır. Bozma öncesi tanık beyanları, hizmet dökümündeki tarihler de gözetilerek ... Ticaret Sicili Müdürlüğü"nün yazısı, tanık beyanları, VSM Şirketi"nin kaşesi olan çalışanlara ait kimlik bildirme belgesinde çalışılan yerin ...-...-... Köyü olarak belirtilmesi, ..."in de işyeri adresinin aynı olması birlikte değerlendirildiğinde, bozmaya konu 06/08/2006 -01/05/2007 tarihleri arası dönemin de davacının hizmet süresine eklenmesi gerekmektedir.
    Davalı ... (...) Şirketi vekilinin temyiz dilekçesindeki açıklamalarından da anlaşılacağı üzere davalı ... Şirketi işyerini davalı VSM Şirketi"ne devretmiştir. Yani davacının her iki davalı ile hizmet döküm cetvelinde ... adlı işverende geçmiş görünen çalışmalarının birleştirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısı ile Mahkeme kararında 15/08/2001-23/04/2010 arası sürenin hizmet süresi olarak kabul edildiği kök bilirkişi raporunun esas alındığı belirtildiğinden ve gene Mahkeme gerekçesinde buna dair bazı açıklamalar yapıldığından, aynı Mahkeme kararında “... işyerindeki çalışma döneminin hesap dışı bırakıldığı” yönündeki ifadenin kullanılması “maddi hata” kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
    2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı VSM (...) Şirketi"nin tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    3-Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme tarafından eldeki kararda hükmedilen brüt 1712,53 TL. yıllık izin ücreti alacağı miktarına nasıl ve hangi gerekçe ile ulaşıldığı anlaşılamamaktadır.
    Dairemizin 2015/15529 Esas sayılı ilamı her iki taraf temyizi üzerinde hizmet süresinin araştırılması yönünde bozma içerdiğinden bu bozmamıza konu 2014/676 Esas sayılı kararda ... işyerinde hizmet döküm cetvelinde kayıtlı olan hizmet süresi dışlanarak yapılan hesaplamaya göre verilen kararda davalı lehine usuli kazanılmış hak söz konusu değildir. Davacının hizmet süresinin kök bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 15/08/2001-23/04/2010 arasında 8 yıl 8 ay 8 gün olarak kabulü gerektiğinden yıllık izin ücretinin bu süreye göre hesaplanması gerekir. Ancak davacı vekili temyiz dilekçesinde yıllık izin ücretinin 2284,20-1712,53=571,67 TL. eksik hükmedildiğini belirttiğinden , beyanındaki bu miktarla bağlı olarak karara verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
    4-Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davanın reddedilen kısmının usul ve yasaya uygun olmadığını, kararı bu yönden temyiz ettiğini, kısmen reddedilen kısma ilişkin olarak kararın bozulmasını talep ettiğini, Mahkeme tarafından kök rapor doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği belirtilmiştir.
    Fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti açısından; eldeki karar gerekçesinde 15/08/2001-23/04/2010 arasında 8 yıl 8 ay 8 gün çalışmayı esas alan kök raporun göz önüne alınarak hüküm kurulduğu belirtilmesine rağmen, 06/08/2006-01/05/2007 tarihleri arasında hizmet dökümünde ... işyerinde çalışma görünen tarih aralığının dışlandığı 23/02/2015 tarihli ek raporda belirtilen miktarlara göre karar verilmesi hatalıdır. Fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti açısından; kök bilirkişi raporunda belirtilen hizmet süresine göre ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmalı ve davalı lehine oluşan 1/3 oranındaki takdiri indirim bakımından oluşan usuli müktesep hak eldeki Mahkeme kararında korunduğu gibi yine korunmalıdır.
    5-İhbar tazminatı bakımından;
    İhbar tazminatının 680,40 TL.sinin 08/05/2010 tarihinde, dava tarihinden önce ödendiği dosya kapsamındaki banka yazısı ve davalı ... Şirketi"nin ödeyeceği miktarı hesapladığı belgeden anlaşılmaktadır.Kök bilirkişi raporunda hesaplanan brüt 1360,80 TL. İhbar tazminatından ödenen bu 680,40 TL. düşülerek bakiye 680,40 TL. İhbar tazminatı hesaplanmıştır. Davacı vekili ıslah dilekçesinde bu bakiye miktarın da davalı ... Şirketi tarafından dava aşamasında ödendiğini belirterek “ödeme nedeni ile hüküm kurmaya yer olmadığına” kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece ödeme tarihleri taraflardan sorulup, gerekirse bu tarihleri gösteren belgeler getirtilerek, dava dilekçesindeki 100 TL. ihbar tazminatı talebinin red mi edileceği yoksa dava açıldıktan sonra ödendiği için bu 100 TL. hakkında karar verilmesine yer olmadığına mı karar verileceği belirlenmelidir.
    6-Vekalet ücreti hususu da verilecek yeni hükme ve yeni hüküm tarihinde yürürlükte olacak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre yeniden ele alınmalıdır.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 23/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi