Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6040
Karar No: 2017/2434
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/6040 Esas 2017/2434 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/6040 E.  ,  2017/2434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davalı tarafından davacının haksız şekilde işten çıkarıldığını, haftada 7 gün bir hafta 06:00-18:00, diğer hafta 11:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını, öğlen ve hafta tatili kullanmadığını, resmi tatillerde hep çalıştığını, dini bayramlarda 1. gün çalışma olmayacağından arefe günleri fazladan çalıştığını, çalıştığı sürece her yıl 1 hafta yıllık izin kullnadığını, fesihten önceki yılda ise 20 gün yıllık izin kullandığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının feshe dair beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davacının istifa ettiğini, tüm yıllık izinlerini kullandığını, işyerinde haftada 45 saatin altında çalışıldığından fazla çalışma yapmadığını, 2 vardiya halinde 08:00-16:00 ve 11:30-19:30 şeklinde çalışıldığını, öğlen 1 saat ara verdiğini, haftada 1 gün , bazı durumlarda ise ayda 5 toplam gün hafta tatilini kullandığını, dini bayramların ilk 2 günü çalışmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıya ait SGK sicil dosyasının ve davalı iş yerinden SGK"ya gönderilen belgelerin incelenmesinden; davacının 30/05/2010-06/04/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışmalarının kayıtlı olduğu, dosyaya sunulan 2008 Ocak ve Nisan 2012 tarihleri arası imzalı ücret bordrolarında davacının son brüt ücretinin 915,00 TL. olduğu, ücret bordrolarında önceki yıllarda bazı dönem ücretlerinin asgari ücret olduğu, davacı tanığı ... beyanında özetle; 2006-2011 yılları arasında davalı işyerinde pişirici olarak çalıştığını, davacının da 1.000,00 TL. civarında ücret aldığını, vardiyalı olarak 06:00-18:00 ve 11:00-23:00 saatleri arasında çalıştıklarını, iki haftada bir gün tatil yaptıklarını, işyerinde mesai ücretlerinin ödenmediğini, resmi tatillerde çalıştıklarını, ayrıca bir ücret ödenmediğini, dini bayramlarda ilk gün tatil olduğunu, diğer günler çalıştıklarını , arife günü yoğun çalıştıklarını, ayrıca ücret ödenmediğini , dini bayramlarda bir gün izin kullandıklarını ve tanık ... beyanında özetle; 1999 yılından beri davalı işyerinde imalatçı olarak görev yaptığını, davacının tezgahtar olarak çalıştığını, 1.000,00 TL. ücret aldığını, davacının ne şekilde işten ayrıldığını bilmediğini, davacının 06:00 da işe geldiğini akşam 18;00 gibi işten ayrıldığını, 15 günde bir tatil yaptığını, dini bayramlarda bir gün tatil yapıldığını, diğer günler çalışıldığını, dini bayramlarda çalıştıklarında ücret aldıklarını, resmi bayramlarda çalıştıklarını ancak ücret verilmediğini beyan ettiği, davalı tanığı ... beyanında özetle; 2010 yılından beri davalı şirkette tezgahtar olarak çalıştığını, davacının lokantalara verilen ekmeklerin servisini yaptığını, ne kadar ücret aldığını bilmediğini, işten kendisinin ayrıldığını, sabah 06:00-06:30 gibi işe başladığını, sabah servisini yapıp gittiğini, daha sonra öğlen servisi için saat 13:00-13:30 gibi işe geldiğini, gene aynı şekilde servis yaptığını, akşamda 16:00-17:00 gibi servis yapmak için geldiğini, işyerinde resmi tatil ve dini bayramlarda çalışma yapıldığını, ücretin ödendiğini ve tanık ... beyanında özetle; davalı işyerinde 2001 yılından beri çalıştığını, fırın sahibinin oğlu olduğunu, davacının da 2001 yılında fırın açıldığında çalışmaya başladığını, sabahları 06:00 gibi dükkanı açtığını, bayilerin siparişlerini aldığını, diğer personel işe başladığında 08:30 gibi işten ayrıldığını, daha sonra tekrar öğlen saat 13:00-13:30 veya 14:00 gibi tekrar fırına geldiğini, siparişleri dağıttığını, 16:30 gibi işinin bittiğini, haftada altı gün çalıştığını, 950,00-1.000,00 TL. civarında ücret aldığını, ücretlerin elden ödendiğini, yazın genelde iki üç gün izin alıp düğünlere gittiğini, bu şekilde programları olduğunda haftada iki üç gün gelmediğini, dini bayram ve resmi tatillerde fırın açık olduğu için çalışıldığını, ancak yevmiyesinin iki yevmiye olarak ödendiğini, bayilerle bir sorun yaşadıklarını, ödemeler ile ilgili sıkıntı çıktığını, davacının bu durumu kabullenemeyerek işten ayrıldığını beyan ettiği, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/332 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden ... C. Başsavcılığının iddianamesi ile şüpheli ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılması için ... Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı şikayet tarihinin 01/09/2013 tarihi olduğu, suç tarihinin 2012 yılı olduğu, ceza dosyasında yargılamanın devam ettiği ve mahkememizin bu dosyasının sonucunun beklendiği, dosya üzerinden hesap bilirkişisinden rapor alınmış ve dosyaya raporunu sunan hesap bilirkişisi raporunda davacının haklı çıkması halinde alacak miktarlarını hesapladığı, davacı vekili davacının 09/05/2001 tarihinde işe başladığını iddia etmiş ise de SGK kayıtlarında davacının 30/05/2001 tarihi itibariyle işe başlamış olduğu görülmekle bu durumda dosya kapsamında davacının iddiasını doğrulayan somut belge ve tanık beyanıda bulunmadığından davacının SGK kayıtlarında da belli olduğu üzere 30/05/2001 -06/04/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığı kanaatine varıldığı, davacı vekili davacının en son 1.000,00 TL. ücret aldığını iddia ettiği, davalı taraf ise davacının asgari ücretle çalıştığını beyan ettiği, dosyaya sunulan ücret bordrolarının bir kısmında ücretin asgari ücret üzerinde olduğu ve işyeri sahibinin oğlu olan davalı tanığının beyanında davacının en son 950,00-1.000,00 TL. maaş aldığını beyan etmiş olmasıda dikkate alındığında davacının iddiasının davacı ve davalı tanık beyanlarıyla da doğrulandığı kanaatine varıldığı, davacı vekili davacının iş akdinin fesh edildiğini iddia etmiştir. Davalı taraf ise davacının istifa ederek işten ayrıldığını iddia etmiş ve davacı hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanılmasından dava açıldığını beyan etmiştir. Davacı duruşmada alınan beyanında işyerinde son zamanlarda sıkıntı yaşandığını bunu patronuna ilettiğini, bunun üzerine patronununda kendisine çıkış işlemlerini yap diye söylediğini, muhasebeye gittiğinde muhasebedeki Şenol Bey"in kendisinden bir dilekçe yazmasını istediğini ve onun dediği şekilde dilekçe yazdığını ve imzaladığını, patronunun kendisine yasal haklarını vereceğini söylediğini ancak ödemediğini, istifa etmek gibi bir niyetinin de olmadığını beyan ettiği, bu durumda her ne kadar davalı tarafa davacının istifa ederek işten ayrıldığı beyan edilmiş ise de, davacının davalı işyerindeki hizmet süreside dikkate alındığında ortada hiçbir sebep yokken istifa ederek işten ayrılmasının olanaklı olmadığı ve davacının da beyanına göre, davalı patronun çıkış işlemlerini yap diye söylemesi üzerine söz konusu dilekçeyi imzaladığı bunun gerçek iradesini yansıtmadığı ve istifa olarak da değerlendirilemeyeceği ve kaldı ki davalı tarafça davacı aleyhine hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan dava açıldığı ve bunun bekletilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, söz konusu ceza dosyasının şikayet tarihinin mahkememiz dosyası açıldıktan sonra 01/09/2013 tarihi olduğu ve davalı tarafça da davacının istifa ederek ayrıldığı belirtildiğinden bu dosyanın beklenmesinin dosyamız yönünden gerekli olmadığı ve dosya kapsamında davacının istifa ederek işten ayrıldığı da kanıtlanamadığından ve bu durumda davacının iş akdine davalı işveren tarafından haklı ve geçerli nedene dayanmadan fesh edildiği kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kanaatine varıldığı, davacı vekili fazla mesai ücret alacaklarının ödenmediğini iddia etmiştir. Tüm tanık beyanları dikkate alındığında davacının davalı işyerinde iki vardiya halinde 06:00-18:00 ve sabah 11:00 akşam 23:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakla ve dosya kapsamında fazla mesai ücretlerinin ödendiğine ilişkin somut bilgi belge de sunulmadığından ödenmediği kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun bulunduğu ve davacının raporlu ve izinli olduğu günler ve özel nedenlerle işe gitmediği günler bulunma ihtimali dikkate alınarak yapılan hesaplamadan %30 hakkaniyet indirimi yapıldığı, davacı vekili genel tatil ücret alacaklarının ödenmediğini iddia ettiği, tanık beyanlarında resmi tatil ve bayramlarda ve dini bayramların ilk günü hariç çalışıldığı beyan edildiğinden davacının iddiasının tanık beyanı ile de doğrulandığı ve dosya kapsamında ücretlerin ödendiğine ilişkin somut belge bulunmadığından ödenmemiş olduğu kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun bulunmuş ve davacının raporlu ve izinli olduğu günler ve özel nedenlerle işe gitmediği günler bulunma ihtimali dikkate alınarak yapılan hesaplamadan %30 hakkaniyet indirimi yapılmasının uygun olacağı kanısına varıldığı, davacı vekilinin hafta tatili ücret alacaklarının ödenmediğini iddia ettiği, dinlenen tanık beyanlarında davacının işyerinde 15 günde bir izin kullandığı beyan edildiğinden bu durumda dosya kapsamında davacının iki haftada bir izin kullandığı ve ayda iki hafta tatilinde çalışmış olduğu ve ücretinin ödendiğine ilişkin somut bilgi belge bulunmadığından ödenmemiş olduğu kanaatine varıldığı, yapılan hesaplamadan %30 hakkaniyet indirimi yapıldığı, davacı vekilinin davacının fesihten önceki son yıl 20 gün önceki dönemlerde ise yılda bir hafta izin kullandığını iddia ettiği, dosyaya davacının yıllık izinlerini kullandığına ilişkin belge sunulmadığı, bu durumda davacının hizmet süresine göre tüm dönem için hak ettiği izinlerinden taleple bağlı kalınarak son yıl için 20 gün ve diğer yıllar için bir haftalık süre izin kullandığı ve bunun dışında bakiye yıllık izinlerini kullanmadığı kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun bulunduğu, açıklanan kanıtlar ve tüm dosya içeriği bir arada değerlendirildiğinde, davacının 30/05/2001-06/04/2012 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamında ödenmeyen fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda davacı vekilinin ıslah dilekçesi ve mahkememizce yapılan hakkaniyet indirimleri de dikkate alındığında davanın kısmen kabul kısmen reddine kararverilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulduğu, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarında hakkaniyet indirimi yapıldığından red edilen miktarlar yönünden davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1-Gerekçeli karar başlığında karar tarihi olarak doğru şekilde 16/12/2014 yazılmasına rağmen, yine gerekçeli karar başlığında hüküm tarihi olarak 22/08/2013 şeklinde ayrı bir tarih yazılması, 22/08/2013 tarihinin aslında dava tarihi olduğunun anlaşılmasına göre mahallinde düzeltilebilecek maddi bir hata olduğundan bozma nedeni sayılmamıştır.
    2- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    3- Davacı işçinin fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, bazı bordrolarda fazla mesai tahakkuku bulunduğu ve bunların bazılarında da davacıya atfen imza bulunduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunda bu bordrolara ait aylar, ücretin bordrodaki ücretten düşük gösterildiği ve fazla mesai tahakkukunun çok az miktarda olduğu gerekçesi ile dışlanmamıştır. Bu bordrolar davacı asile gösterilerek sorulmalı, imza inkarı itirazı olması halinde bu itiraz araştırılmalı, imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde ise bordrolardaki fazla mesai süresi tespit edilen gerçek ücretten hesaplanarak bordro ile ödenen miktar mahsup edilmelidir.
    4- İşçinin yıllık iznini kullandığını işveren yazılı delil ile kanıtlamalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, bir kısım bordrolarda yıllık izin tahakkuku ve davacıya atfen imza bulunmaktadır. Yıllık izin defteri imzasız da olsa, bordrosunda davacıya atfen imza ve yıllık izin tahakkuku bulunan aylar tek tek tespit edilerek davacıya sorulup, yıllık izin tahakkuku içeren bordroların sonuca etkisi irdelenmeli, hükme esas bilirkişi raporundaki hesaplama da bir değerlendirmeye tabi tutularak bir sonuca varılmalıdır. Eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi