Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13890 Esas 2016/4530 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13890
Karar No: 2016/4530
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13890 Esas 2016/4530 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/13890 E.  ,  2016/4530 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/07/2013 gününde verilen adli yardım talepli dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım talebinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız fiil nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalının evli olduğunu, eşinden boşanacağını ve evleneceği vaadiyle müvekkilini kandırdığını, gayri resmi birliktelik yaşadıklarını, daha sonra davalının eşine karşı açmış olduğu boşanma davasını geri aldığını, müvekkilini hamile olduğu halde terk ettiğini, müşterek çocuğun doğumundan sonra da müvekkili ve müşterek çocuk ile ilgilenmediğini, bu şekilde müvekkilini toplum içinde küçük düşürdüğünü ve psikolojisinin bozulmasına sebebiyet verdiğini iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece, davalının davacıyı evlenme vaadiyle kandırdığı, toplum içinde küçük düşürdüğü ve psikolojik olarak rahatsızlanmasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı ile davalı arasındaki gayri resmi birliktelik, Türk Medeni Kanunu anlamında bir evlilik olmadığı için, hukuken geçerli bir evlilik niteliğinde değildir. Bu nedenle, aralarındaki ilişkinin Aile Hukuku kurallarına göre değil, Borçlar Hukuku"na ve özellikle de haksız eylem hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekir.
    Davacı, davalı ile birlikte olduğunu ileri sürdüğü dönemde reşit ve mümeyyizdir. Evlilik dışı cinsel birlikteliğin sonuçlarının ne olabileceği davacı tarafından gözetilmesi gereken bir durumdur. Davacı, davalının başkası ile evli olduğunu bildiği halde kendisiyle birlikte olmayı kabul etmiştir. Gerçekleşen sonuç, davacı tarafından öngörülen sonuçtur. Bu tür bir yaşam tarzı, davacının kişisel tercihidir. Buna rağmen evlilik vaadi ile kandırıldığı iddiası ile manevi tazminat isteminde bulunamaz. Mahkemece manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul edilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.