20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2230 Karar No: 2018/6444
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2230 Esas 2018/6444 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/2230 E. , 2018/6444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, davalının ana taşınmazda ... blok... nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, 634 sayılı Kanun kapsamında oluşan ortak gider borçlarını ödememesi üzerine tahsili amacıyla ... ... 5. İcra Müdürlüğünden 2015/5426 Esas sayısıyla takip başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle iptaliyle %40 inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece kat malikleri kurulunun yönetim giderleri ile ilgili kararları ve kesinleşen işletme projeleri İİK."nın 68. maddesi bağlamında borcun varlığını gösteren kesin delil niteliğinde aksi ancak ödendiğini gösterir belge ile ispatlanabileceği, her ne kadar davalının 19 numaralı bağımsız bölümde kendisinin kısa bir süre oturduğu, borçlardan bu daireden oturan kiracıların ödemesi gerektiğini savunmuş ise de 634 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca ortak gider borçlarından fiilen oturan kiracı ile birlikte kat maliki de müteselsilen sorumlu olduğu, bu kapsamda davanın maliki olduğu 19 numaralı bağımsız bölüm ile ilgili takip konusu yapılan borcun kat malikleri kurul kararı ve işletme projesine dayandığı, bu sebeple icra takibine itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ... 5. İcra Müdürlüğünün 2015/5426 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının yasal koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 11/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda takipteki istenilen tutarların tam olarak denetlenemediği, ortak gider avans borçları ile ilişkili olmadığı anataşınmazın ortak yerlerinin bakım korunması kapsamında olduğu, bahse konu giderlerin denetime elverişli belge sunulmadığı, mahkemece tutarın benimsenmesi halinde takip tarihinden itibaren aylık %5 gecikme tazminatı yürütülebileceği belirtilmiş olup, bu hali ile hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu olmadığından mahkemece Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulamaları nazara alınarak dava konusu edilen döneme ait olmak üzere yönetimde bulunan ortak gider ve aidat alacağına ilişkin karar ve işletme defterleri, fatura ve makbuzları; davaya konu aidatların belirlendiği kat malikleri kurulu toplantılarına davalının katılıp katılmadığı, katılmamış ise bu kararların davalıya tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise buna ilişkin belgelerin varsa bu dönemlere ilişkin işletme projesinin aslı veya onaylı örneği ile işletme projesinin varsa davalıya tebliğine ilişkin belgelerin davacı yönetimden celbi, anataşınmaza ait banka hesapları, reddiyat ve tahsilat makbuzları ve diğer kayıt ve belgeler getirtilip tüm hesapların uzman bilirkişiye incelettirilerek davalının davaya konu ortak gider ve aidat borçlarının bulunup bulunmadığının ve borcu var ise ödeyip ödemediğinin tespit ettirilmesi, 2017/2230-2018/6444 belge ve kayıt bulunmadığı takdirde tarafların tüm delilleri toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.