Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8238
Karar No: 2017/2429
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8238 Esas 2017/2429 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, işvereninden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ücret alacakları, resmi bayram ücreti alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davacı lehine kıdem tazminatına hükmetmiştir. Ancak, ihbar tazminatı talebinin reddi ise hatalı görülmüştür. Mahkeme, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayanmadan işçiye istifa dilekçesi imzalatılarak sonlandırıldığına karar vermiş ve bazı alacakların ödenmemesi sabit olduğu için işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiği sonucuna varmıştır. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 24. Maddesi, işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenlemiş ve işçinin böyle bir fesih hakkından yararlanmasının ihbar tazminatına hak kazandıracağı belirtilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2015/8238 E.  ,  2017/2429 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ücret alacağı, resmi bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde çalıştığını, davalı işveren tarafından maaş ödemelerinin normalde 2 parça olarak yapılması gerekirken maaş ödemelerinin gecikerek ve parçalar halinde verilirdiğini, bazı maaş alacaklarının hiç ödenmediğini, fazla mesai ücretlerinin verilmediğini, yıllık izin ücretlerinin verilmediğini veya yıllık izinlerin kullandırılmadığını, davacının haklarını defalarca istediğini, hep vereceğiz denerek kandırıldığını, davacının bu şekilde yıldırıldığını, davacıdan bir şekilde kurtulmak isteyen davalının haklarını vereceğiz diyerek davacıyı kandırdığını ve istifa ve ibra yazısını davacıya imzalattığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının kredi borçları nedeni ile önce avans almaya başladığını, sonra kira ve sair borçları nedeni ile öyle bir aşamaya gelindiğini ki davacının çalışmadığı ileriye dönük 8 ayı davalıya borçlandığını, buna davalının dur demesi üzerine davacının davalı adına mükelleflerden para toplayarak borçlarını ödemeye çalıştığını, davalının bunu öğrenince mükelleflerle güven ilişkisi zedelenmesin diye onlara hissettirmeden mükelleflerden topladığı parayı onlara iade ettiğini, sonra davacının davalıdan para koparamayınca işten ayrılmak istediğini, istifa dilekçesi verdiğini, muhasebe elemanı olan davacının istifa ve ibranın anlamını bilmemesinin mümkün olmadığını, irade fesadı bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı iş yerinde uzun süredir çalışan davacının kendi isteğiyle istifa ederek ayrıldığı iddia edilmiş ise de yaklaşık 13 yılı aşkın süredir davalıların yanında çalışan davacının nedensiz istifası yaşamın olağan akışına aykırı olduğu, Yargıtay uygulamaları doğrultusunda davacının istifa dilekçesini iradesi dışında işverenin baskısı ile imzaladığı, böylece iş akdinin davalı işveren tarafından sona erdirildiği iş akdi haksız feshedilen davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı iş yerinde hafta içi 08:30-19:00 saatleri arasında 10.5 saat çalışıldığı, 1 saat ara dinlenmenin tenzili ile günlük 9.5 saat haftada 5 gün toplam 47.5 saat çalıştığı, Cumartesi günü 08:30-13:30 saatleri arasında 5 saat çalışan davacının yarım saat ara dinlenme düşüldüğünde 4.5 saat çalıştığı, haftada toplam 47.5 saat + 4.5 saat= 52 saat çalışan davacının 4857 Sayılı Yasanın 41. Maddesi gereğince haftalık 45 saati aşan 7 saat fazla mesai yaptığı, puantaj kaydı vs. bir belge sunulmadığı, ödeme yapıldığının ispatlanamadığı, davacının çalıştığı süre nazara alınarak 222 gün ücretli izin hakkı olduğu, kendi beyanı doğrultusunda ilk yıla ait 12 günlük iznini kullandığı, bakiye 210 günlük izin alacağı bulunduğu, , davacı vekili davacının hangi dönemlere ait ücretlerinin ödenmediği konusunda herhangi bir beyanda bulunmadığından davacının ücret alacağının hesaplanmadığı, davacı vekili her ne kadar davalılar ... ile ... hakkında dava açmış ise de davacının çalışmasının davalı ... yanında olduğu, ..."ın iş yerinde çalıştığına dair herhangi bir SGK kaydı olmadığı ve ... adına vergi kaydı bulunmadığı, bu davalı yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği gerekçesi ile ücret alacağı haricindeki taleplerin davalı ..."den tahsiline karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılardan ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, hak sahibine, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır ( Oğuzman, Kemal, Türk Borçlar Kanunu ve İş Mevzuatına Göre Hizmet “iş” Aktinin Feshi, İstanbul 1955. s. 41).
    İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanununda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
    İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İşverenin haklı fesih nedenlerine dayanarak işçiye istifa dilekçesi vermesi halinde baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine de gerçek anlamda istifa olarak değer vermek mümkün olmaz. Dairemizce bu gibi hallerde feshin işverence gerçekleştirildiği, ancak işveren feshinin haklı olup olmadığını değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 3.7.2007 gün 2007/14407 E, 2007/21552 K.).
    İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uygun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması durumunda da istifaya geçerlilik tanınması doğru olmaz. Bu ihtimalde ise işçinin haklı olarak sözleşmesini feshettiği sonucuna varılmalıdır.
    İş sözleşmesini haklı da olsa fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamaz.
    Somut uyuşmazlıkta, ayrıntısı yukarda yazılı olduğu üzere, dava dilekçesinde davacının bir kısım hak ve alacaklarının gereğince ödenmediği ve baskı ile istifa ve ibra dilekçesi imzalatıldığı belirtilmiş olup, duruşmada dinlenen davacı asıl baskılar altında istifa dilekçesini imzaladığını, davalıların kendisine haklarının verileceğini belirtmeleri nedeni ile istifa dilekçesini iyiniyetle imzaladığını belirtmiştir. Davalı vekili ise davacının borçları nedeniyle mükelleflerden davalı adına para topladığını, davalıdan daha fazla para alamayacağını anlayınca istifa ettiğini savunmaktadır.
    Davacıya atfen imza taşıyan, kendi isteği ile işten ayrıldığı ve işvereni ibra ettiği yönünde yazı dosyada mevcuttur.
    Davacının Bölge Çalışma Müdürlüğüne verdiği 11/8/2011 tarihli şikayet dilekçesinde " hiç bir sosyal haklarımı alamadığımdan dolayı istifa etmek zorunda bırakıldım" dediği görülmektedir. Davacı tanığı da davacı ile konuştuğunda işyerinde ayrılacağını söylediğini beyan etmiştir.
    Tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının baskı ile istifa dilekçesi verdiğini ve iradesinin fesada uğratıldığını kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Davacının fazla mesai ücreti ile genel tatil ücreti alacakları ödenmediği sabittir. İş aktini haklı nedenle feshettiği sonucuna varılmaktadır.
    Açıklanan neden ile davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesi yerinde ise de ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 23/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi