Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/5676 Esas 2017/7863 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum tarafından bağlanan yaşlılık aylığının hesabında yanlışlık yapıldığından alması gereken aylığının bilirkişi marifetiyle yeniden hesaplanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Davacı,aylığının Kurumca eksik hesaplandığını belirterek alması gereken aylık miktarının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne,davacının dava tarihi itibariyle ek ödeme hariç ücretinin 549,02 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacıya 1479 sayılı Kanuna tabi 4751 gün hizmeti ,59 gün 506 sayılı Yasaya tabi hizmeti ve 600 gün askerlik borçlanması ile 18.12.2013 tarihli tahsis talebine istinaden 01.01.2014 tarihinden başlamak üzere aylık bağlandığının kurum yazısında belirtildiği,aylık bağlama kararının dosyada bulunmadığı,mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya bağlanması gereken aylık miktarının ek ödeme hariç 549,02 TL olarak hesaplandığının görüldüğü ,davalı kurum tarafından davacıya bağlanan aylıkla ilgili hesaplamaya dair karşılaştırma yapılmadığı ve bu haliyle raporun denetlemeye elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece,davacıya ilk tahsis tarihinde bağlanan aylığı ve hesapları gösteren kurum belgeleri, tahsis dosyası ile kurumun aylık bağlama işlemlerine dair eksik belgeleri getirtilerek , Kurumun bağladığı aylık miktarı ile bilirkişi tarafından hesaplanan aylık arasındaki farkın nereden kaynaklandığını açıklayan, Kurum işlemlerini irdeleyen bilirkişi raporu alınarak karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.