İftira - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/3248 Esas 2020/11353 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3248
Karar No: 2020/11353
Karar Tarihi: 11.03.2020

İftira - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/3248 Esas 2020/11353 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2018/3248 E.  ,  2020/11353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İftira
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Sanık ... ilçesinde bulunan eşi ..."in evine giderek müşterek kızları olan ..."i görmek istemesi üzerine taraflar arasında çıkan tartışma sonucunda sanık ..."in alınan doktor raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek tarzda yaralandığı, bunun üzerine jandarma komutanlığına giderek şikayetçi olduğu ve ayrıca şikayetçi ..."in kendisini silahla ölüm tehdidinde bulunduğunu, daha sonra emniyet müdürlüğündeki ifadesinde silahla havaya ateş etmek suretiyle kendisini ölümle tehdit edildiğini beyan ettiği, ancak olay yerinde sıcağı sıcağına inceleme yapılmadığından bu konuda hali hazırda bir delile ulaşmak imkansız hale geldiği, olay hakkında görgü ve duyumu olmadığını belirten tanığın beyanı esas alınarak ... hakkında silahla ölümle tehdit suçundan delil yetersizliğinden takipsizlik, yaralama suçundan dava açılması kararı verilip sanık hakkında da tehditten ve iftiradan davalar açıldığı,yargılama sonucu şikayetçi sanık ...’in vazgeçme ve delil yetersizliği nedeniyle yaralama suçundan ve sanığın ise tehdit suçundan beraatlerine, iftira suçundan sanığın mahkumiyetine kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın iddialarının bir kısım vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimselere suç atmak biçiminde olmayıp Anayasanın 74. maddesi ile garanti altına alınan "anayasal dilekçe-şikayet hakkı"nı kullanma niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    a) 5237 sayılı TCK.nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmayan sanığın suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada sanığın yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda sanık hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, sanığın yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, sanığın sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının, 5237 sayılı TCK.nın 50/1-d maddesi uyarınca soyut ifadelerle infazda kuşkuya neden olacak şekilde, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayacak şekilde “internet cafelere gitmekten yasaklanma” tedbirine çevrilmesi,
    b) Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları ile yargılaması süresinde gösterdiği pişmanlık göz önünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu yasal ve yeterli gerekçe ile tartışılıp, bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden,hakkında yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.