13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/24399 Karar No: 2017/11524 Karar Tarihi: 23.11.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/24399 Esas 2017/11524 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/24399 E. , 2017/11524 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılardan ... ve ..."in... Köyü ... Sokak 21 İ 1 pafta 2023 parselde kayıtlı gayrimenkulün 1/2 oranında maliki olduklarını, diğer davalı ..."ın ise taşınmaz üzerine yapılan binayı muvazaalı olarak satın aldığını, arsa maliki davalıların dava dışı müteahhit ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, müteahhidin kendisine düşen dairelerden bir tanesini 10.01.007 tarihli düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ile kendisine sattığını, ancak müteahhidin işi yarım bırakıp kaçtığını, yaptırmış olduğu tespit dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre inşaatın % 68,3 oranında tamamlandığını, bu durumda yüklenicinin şahsi haklarının kendisine geçtiğini ve bağımsız bölümü yükleniciye halef olarak talep hakkı olduğunu ileri sürerek satışın iptali ile 8 no"lu bağımsız bölümün kendisi adına tescilini istemiş; bilahare davasını ıslah ederek ödemiş olduğu 69.500,00 TL bedelin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davacının reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Davacı, davalı arsa sahipleri ile dava dışı müteahhit arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müteahhide düşen bir adet bağımsız bölümü satın aldığını, müteahhittin işi tamamlamadan bırakıp gittiğini, kendisinede satılan bağımsız bölümü muvazalı olarak davalı ..."a sattığını ileri sürerek, arsa malikleri ile bağımsız bölümü satın alan kişi aleyhine eldeki davayı açmıştır. Buna göre davalılar 4077 sayılı Kanun kapsamında satıcı sıfatına sahip olmadıklarından taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değildir. Bu nedenle davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, davanın asliye hukuk mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.