Hukuk Genel Kurulu 2014/712 E. , 2015/2799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin tespiti ve yol olarak terkini" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.09.2012 gün ve 2011/125 E.- 2012/254 K sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 11.04.2013 gün ve 2013/2075-6935 E. K. sayılı ilamı ile;
(…Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;
1)Dava konusu 487 ada 32 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan ve kamulaştırmadan arta kalan 119 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü ve geometrik durumu ve hükme esas alınan birinci bilirkişi raporundaki düşünceler dikkate alındığında, bu parselde % 50 oranında değer azalışı olacağının kabul edilmesi gerekirken resen değer azalışı oranı kaldırılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kamulaştırılan taşınmazın 4721 sayılı TMK’nun 999. maddesi gereğince yol olarak terkini yerine, idare adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemesince gerekçesi genişletilmek suretiyle bozma kararının 1 numaralı bendine yönelik önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Davacı idare, 212 m² yüzölçümlü 487 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 100,39 m² sinin yol, inşaat ve emniyet sahası tesisi için kamulaştırılacağından, taşınmazın değerinin tespiti ile yol olarak terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24.11.2011 tarihli dilekçe ile de, dava konusu taşınmazın, 487 ada 32 nolu parselden ifraz edilen 487 ada 118 nolu parsel olduğunu bildirmiştir.
Davalılar, kısmi kamulaştırma nedeniyle binanın tamamının yıkılacağından, bina değerinin kamulaştırma bedeline eklenmesi gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan 111,61 m² alanın imar mevzuatına göre yapılaşmaya müsait olmadığından kullanılamaz durumda bulunduğunu, kamulaştırma artığı taşınmaz bölümünün değer kaybının kamulaştırma bedeline eklenmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 487 ada 32 nolu parselin ifraz nedeniyle ikiye ayrıldığı ve 487 ada 118 ve 119 nolu parsellerin oluştuğu, ifrazın önceden yapıldığından 119 parselin değer düşüklüğü ve kamulaştırma kapsamı dışında bırakıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, taşınmazın öncesinde bütün olduğu halde bir kısım maliklerle anlaşıldığı, taraf iradesiyle kamulaştırıldığı ve yol olması öngörülen kısmın ifraz edilerek ayrı parseller oluşturulduğu ve bu şekilde kamulaştırma işlemine başlanıldığı, tarafların öncesinde bu yönde mutabık olduğundan, kalan kısmın kamulaştırmadan arta kalan kısım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle bozma ilamının 1 numaralı bendine yönelik önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını temyize taraf vekilleri getirmiştir.
Uyuşmazlık; 487 ada 32 parselden ifrazen oluşan aynı ada 118 nolu parselden yapılan kamulaştırma işlemi nedeniyle aynı ada 119 nolu parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma artığı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, varılacak sonuca göre 119 nolu parsel yönünden değer azalışı olacağının kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesinin (g) bendi uyarınca arsanın değerinin, kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre, satış bedelinin esas alınarak belirleneceği hükme bağlandıktan sonra; Kamulaştırma Kanunu’nun 12. maddesinde, taşınmaz malın kısmen kamulaştırılması halinde arta kalan kısımda hasıl olacak değişikliğin taşınmazın değerine etkisi düzenlenmiştir.
Anılan 12.maddenin (b) bendine göre, kısmi kamulaştırma nedeniyle kalan kısmın kıymetinde eksilme meydana geldiği takdirde, bu eksilen değer miktarı kamulaştırma bedeline eklenir.
Bu noktada, arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken, değer kaybının kamulaştırmadan kaynaklanması ve taşınmaz malın kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumlarının bilirkişilerce göz önünde tutulması ve kamulaştırmanın menfi etkisinin oranının açıklanması gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu 487 ada 32 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ..."nün 02.08.2010 tarih 2010/113 sayılı kamulaştırma işlemine başlama kararı alındığı, taşınmazın bir kısım malikleri ile kamulaştırma bedeline ilişkin uzlaşma sağlandığı, bu kişilerin paylarına ilişkin 10.01.2011 tarihinde taşınmaz ifraz edilerek 487 ada 118 nolu ve 119 nolu parseller oluştuğu ve uzlaşma sağlanan payların ... adına uzlaşma sağlanamayan malikler ile birlikte paylı olarak tescil edildiği, davanın ise uzlaşma sağlanamayan kişiler yönünden 02.05.2011 tarihinde açıldığı ve kamulaştırılmak üzere bedelinin tespiti istenen taşınmazın 487 ada 118 parsel olduğunun maddi hata düzeltim dilekçesi ile bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 487 ada 32 parselde yapılan kısmen kamulaştırma nedeniyle ifraz edildiğinden 487 ada 119 parselin kamulaştırma artığı olduğunun kabulü zorunlu olup, bu yöndeki direnme kararı yerinde değildir. Hal böyle olunca, 2942 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca arta kalan kısmın kıymetinde eksilme meydana gelmiş ise, bu eksilen değer miktarı kamulaştırma bedeline eklenmelidir.
O halde, kamulaştırma artığı niteliğindeki 487 ada 119 nolu parselde müstakil kullanım amaçlı yapılaşmaya izin verilip verilmeyeceği, verilecek ise kat adedinde düşüklüğe gidilip gidilmeyeceği Trabzon Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü"nden sorularak kıymetinde eksilme meydana gelip gelmediğinin saptanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile varılan sonuca göre hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, yerel mahkeme direnme kararının açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı idare vekili ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin
harcının yatıranlara geri verilmesine, 04.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi