9. Hukuk Dairesi 2015/13147 E. , 2017/2418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile ücret, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının alt işveren ...-... Şirketi tarafından istihdam edilmek üzere işe alındığını, asıl işveren ... Şirketi bünyesinde 2011 yılında ..."nın ilk 5 yıldızlı otelinin inşaatında çalışmaya başladığını, projenin bayramdan önce yetiştirilmesi için haftada 7 gün 8:00-18:00 saatleri arasında, 20-30 dakika ara dinlenme ile çalıştırıldığını, Şirket sorumluluarının "projeyi Ramazan Bayramından önce bitirelim işin sonunda ücret alacaklarınızı toplu olarak ödeyip inşallah birlikte diğer projelere de başlayacak ve çalışma koşullarını da düzelteceğiz" gibi güven veren ifadelerde bulunup işçileri hummalı çalışmaya soktuğunu, akabinde projenin tamalanması ile davacının iş aktine bildirimsizce ve hiç bir neden gösterilmeden son verildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı ... Şirketi vekili, Mahkeme"nin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin ikametinin ..."da bulunduğunu, davacının çalıştığı yerin de ..."da olduğunu, her ne kadar diğer davalının ikameti İstanbul"da ise de diğer davalı ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını ve müvekkiline husumet de yöneltilemeyceğini, bu nedenle davanın ..."da açılması gerektiğini, bu nedenle müvekkili açısından davanın tefriki ve ..."ya gönderilmesi gerektiğini, müvekiline husumet yöneltilemeyeceğini, diğer davalı ile müvekkilinin arasında asıl-alt işverenlik bulunmadığını, müvekkili Şirket"in ... ilindeki kendi arsası üzerinde inşa ettireceği otelin kaba inşaatı için diğer davalı Şirketle değil ... Ltd. Şti. İle "anahtar teslim" olarak 28.02.2011 tarihinde sözleşme imzaladığını ve sadece bu şirkete ödeme yaptığını, inşaatta davalının fiziksel bir tek işçisinin çalışmadığını, haricen öğrendiklerine göre diğer davalı şirketin müvekkilin sözleşme yaptığı ... Ltd.Şti."nden iş aldığını, bu Şirket"in de inşaatın kalıp, demir, beton, işi için ... ve ... ile ayrı bir sözleşme imzaladığını, davacı ve arkadaşlarının ... ve ..."in ustabaşılığı altında ve bu kişilerin işçileri olarak çalıştığını, yine haricen edinilen bilgilere göre ...-... Şirketi"nin yüklenicilere yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen yüklenicilerin ...-... Şirketi ile aralarındaki sözleşmeye göre 24/07/2011 tarihinde bitirmeleri gereken işi süre uzatımına rağmen bitirmediklerinden sözleşmelerinin feshedildiğini, diğer davalı ile yükleniciler araısndaki sözleşmenin belirli süreli olması nedeni ile iş aktinin belirli süreli olduğunu, ihbar tazminatı alamayacağını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...-... Şirketi vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ..."da yapılacak 5 yıldızlı otel inşaatında kalıp demir, beton işlerinin yapılması için yüklenici ... ve ... ile müvekkili arasında 20.04.2011 tarihinde sözleşme imzaladığını, davacının sözleşme konusu işin yerine getirilmesi için yüklenici bünyesinde çalıştığını, müvekkili şirket ile davacı arasında iş ilişkisinin bulunmadığını, davacının ... ve ... in işçisi olduğunu, yüklenicilere sözleşme kapsamındaki hak edişlerinin ödendiğini, yüklenicilerin sözleşme süresi içinde yüklendikleri işleri yerine getirmedikleri için sözleşmenin feshedildiğini, yüklenici bu kişilerin müvekkili şirket mallarına ve inşaat alanına zara vererek suç teşkil eden fiillerde bulunduklarını, bu nedenle haklarında ceza davası açıldığını, yüklenicilerin sözleşmeye aykırılığı ve eksik bıraktıkları işlerin bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, kalan işlerin müvekkilce zarar edilmek sureti ile 3. kişilere tamamlattırıldığını, davacı ve davacı gibi dava açan diğer işçilerin yükleniciler ile danışıklı hareket ederek aynı avukata vekalet vermek sureti ile haksız kazanç elde etmek için kötüniyetli olarak dava açtıklarını, davacının sözleşme süresinin bitmesi ile çıkış bildirgesinin verildiğini, ihbar tazminatı alamayacağını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalılar arasındaki inşaat yapım sözleşmesi dosyaya ibraz edildiği, Sgk kayıtlarında davacının 27/04/2011-25/07/2011 tarihleri arası davalı ... şirketi nezdinde 89 gün çalıştığı, ... şirketi"nin, ... şirketine ait otel inşaatının yaptığı işin sahibi asıl işverenin ... şirketi olduğu davalılara arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olduğu, bilirkişinin hesap raporu hukuka ve usule uygun bulunduğu, fazla mesai talebi konusunda davacının delilleri zayıf bulunmuş bu talebi ispatlanamadığından reddedildiği, SGK kayıtları, tanık beyanları, ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak davacının davalılara ait işyerinde SGK kayıtlarında yazılı süreler arasında 75 TL yevmiye ile inşaatta çalıştığı sabit bulunup davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunun sabit bulunduğu, işçilik alacaklarından iki davalınında sorumlu olduğu, davacıya 2.500 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından bu miktar ücret alacağı talebinden düşüldüğü gerekçesi ile fazla mesai ücreti haricindeki taleplerin kabulüne kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı ...-... Şirketi vekili ve davalı ... Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle ünvanından inşaat işleri ile de uğraştığı anlaşılan ... Şirketi"nin asıl işveren, davalı ...-... Şirketinin alt işveren olduğunun anlaşılmasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ücret alacağı bakımından, davacı asıla yemin duruşma zaptına göre;
“Davalının yemin teklifi usulünce anlatıldı.
Yeminin ehemmiyeti ve yalan yere yemin halinde cezalandırılacağı anlatıldı.
Davacı asil beyanla: Yemin teklifini kabul ediyorum dedi.
Davacı HMK 233 ve müteakip maddeleri gereği usulünce yemin ettirildi.
Davacıya soruldu:” denerek davacının beyanı alındıktan sonra “Davacıya yemininde sebat edip etmediği soruldu:Yeminimde sebat ediyorum dedi.beyanı okundu imzası alındı” şeklinde yaptırılmıştır.
Kanundaki düzenleme uyarınca yemin metni duruşma zaptına geçirilerek davacıya yemine konu maddi vakıalarda açıkça tekrarlatılarak duruşma zaptına yansıtılarak ve her açıdan Kanun"da yazılı kurallara uyularak yapılmalıdır. Yeminin usulüne uygun yaptırılmaması hatalıdır.
3-Yeni kurulacak hükme göre yargılama giderleri de yeniden ele alınmalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.