16. Ceza Dairesi 2018/3095 E. , 2019/5684 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
25.07.2016 (Sanıklar Kudret ve Metin için),
12.09.2016 (Sanık ... için),
04.11.2016 (Sanık ... için),
29.08.2016(Sanık ... için),
24.07.2016(Sanık ... için),
04.02.2017 (Sanık ... için),
26.07.2016(Sanık ... için),
15.02.2017(Sanık ... için)
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK" nın 62, 53, 58/9. 63 maddeleri uyarınca
cezalandırılmalarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İlk Derece Mahkemesi kararının CMK"nın 280/2. maddesi gereğince kaldırılarak, sanıklar ... ve ...’un TCK’nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına dair karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ... ve ... müdafilerinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma taleplerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca reddine;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
I-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanıklardan ..., ..., ... ve ..."un örgütle iltisaklı Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olma eylemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "15.02.2016 ve sonrası" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş, diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın ... kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II) Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanık ..."ın yasal süresinden sonra temyiz başvurusunda bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
A) Sanık ... hakkında;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “... iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilerek;
... kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ... uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanığın ... kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın ... kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen yetersiz belgeler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan kayıtlara dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttükleri amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde hataya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
3-) Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yakalanma tarihi olan "12.09.2016" yerine "15.02.2016 ve sonrası" olarak yazılması,
B-) Sanık ... hakkında;
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.02.2019 tarih ve 2017/1096 esas sayılı yazısında; sanık hakkında silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan görülmekte olan dava dosyasının bulunduğunun bildirilmesi karşısında, sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçlarının temadi eden suçlardan olduğu ve temadinin yakalanma ile kesildiği de nazara alındığında; suç, iddianame ve yakalanma tarihleri de göz önünde bulundurularak olaylar arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından mümkünse dosyaların birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde anılan dosyanın onaylı bir suretinin iş bu dosya içerisine konulmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süreler, mevcut delil durumu, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Sinop Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.