11. Hukuk Dairesi 2016/14037 E. , 2018/5252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/04/2016 tarih ve 2014/400-2016/111 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekil, davalı şirketin 2012/102521 sayılı ... ibareli marka başvurusunun ilanına müvekkili tarafından “...” ibareli markalarına dayanılarak itiraz edildiğini, itirazın ... tarafından nihai olarak reddedildiğini, bu kararın yerinde olmadığını, marka işaretlerinin benzer olduğunu, dava konusu başvurunun tescili halinde müvekkili markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlanacağını, ortalama tüketicinin markaları karıştıracağını iltibas oluşacağını ileri sürerek 2012/102521 başvuru numaralı ... ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddine ilişkin 2014-M-10502 sayılı ... kararının iptaline, başvuru markasının tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, ... kararlarının yerinde olduğunu, başvuru ile davacı markalarının mal ve hizmet listelerinin farklı olduğunu, farklı malları içeren bu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında benzerlik ve karıştırma ihtimali bulunmadığını, başvurunun kapsadığı hizmetlerin (06. sınıfa dahil malların perakende satışı), davacı markalarının mal/hizmet listeleri kapsamında bulunmadığını, müvekkilinin marka başvurusunun kötü niyetli olarak değerlendirilemeyeceğini, tarafların tamamen farklı sektörlerde faaliyet gösterdiğini, markaların veya firmaların ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını, markaların farklı tüketicilere hitap ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent Enstitüsü vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, ... kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 2012/102521 sayılı ibareli davalı marka başvurusu ile davacının .... ibareli markalarının benzer olduğu; ancak davacı marka başvurusunun kapsadığı 35. sınıftaki hizmetler (06. sınıftaki malların satışına ilişkin) bakımından markaların mal/hizmet listeleri aynı/aynı tür ve benzer hizmetlerden oluşmadığı; bu sebeple de taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ve davalı markası yönünden tescil engeli/hükümsüzlük nedeni bulunmadığı (... kararının yerinde olduğu); davacının ... ibareli markasının tanınmış marka olmadığı, bu sebeple de 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığı, kötü niyetin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, .../09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.