13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/34696 Karar No: 2017/11506 Karar Tarihi: 23.11.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/34696 Esas 2017/11506 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/34696 E. , 2017/11506 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davalı ile 05.08.2012 tarihinde devremülk satış sözleşmesi imzaladıklarını, 20.400,00 TL ödeme yaptıklarını, devremülk tapusunun sözleşmeye aykırı olarak 16-30 Kasım dönemlerini kapsadığını, ayıplı teslim gerçekleştirildiğini belirterek, 05.08.2012 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 20.400,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. ... 3. Tüketici Mahkemesi’nin 03/07/2014 tarih, 2014/842 Esas ve 2014/1962 Karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilmesi sonucunda dava dosyasının geldiği Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece müstakil bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir Tüketici mahkemesi yoksa ara kararıyla davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla karar verilmesi gerekirken, davada yetkisizlik kararı verilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.