17. Hukuk Dairesi 2016/14625 E. , 2019/6897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili asıl davada; davacının yolcu olarak bulunduğu,davalı ...’nın sürücüsü, Hatice ve ... adına kayıtlı Fiba Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı aracın, davalı Başak Groupama Sigorta A.Ş. ye sigortalı araca çarpması ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını, sağ ayak parmaklarının koptuğunu, sağ ayağına platin çubuklar takılarak ayağını kaybetme tehlikesinin mevcut olduğunu, yattığı yerden dahi hareket edemediğini, doku kaybı dışında ayağının kesilmesi ve sakat kalma ihtimali olduğunu,
davacının sosyal güvencesi olmayıp her türlü tedavi masrafının haricen karşılandığını, davacının maluliyetinin söz konusu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maluliyet için 5.000,00-TL, iş kaybı ve bakıma muhtaç kalması sebebiyle 3.000,00-TL, hastane masrafları ve tedavi giderleri için 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketlerini maddi tazminattan sorumlu tutarak davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esası dosyası ile kaza nedeniyle 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası ile kaza nedeniyle 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı ... Şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; kusur tespiti ile hatır taşıması indirimi yapılmasını,davacının müvekkiline başvurusu olmadığından temerrüde düşmediklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili; hazırlık soruşturmasında yapılan bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, hatır taşımacılığı ile araçta bulunan davacının ise yatmakta iken kaza olduğunu, müvekkilinin olayda asli kusurunun bulunmadığını, aksine kazaya karışan diğer aracın otoyolda park edilmemesi gereken yerde arıza olmamasına rağmen arıza şeridinde park ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Başak Groupama Sigorta A. Ş. Vekili; kazaya karışan aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu,manevi tazminat talebinin poliçe kapsamında olmadığını, davacının müvekkili şirkete başvurusu olmadığından temerrüdün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili birleşen dosyada; yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; 2010/129 esas sayılı dosyasında; maddi tazminat davasının konusu kalmadığından işbu dava hakkında karar verilmesine yer
olmadığına, ... esas sayılı ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ...esas sayılı dosyaları birlikte düşünülerek ve birlikte olmak kaydıyla; 15.000,00-TL manevi tazminatın 16/02/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm,davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6098 sayılı TBK."nın md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı ...Ş., kazaya neden olan aracın İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası olup, davada kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumlu tutulmuştur. Oysa, İhtiyari mali sorumluluk sigortasına uygulanacak hükümleri düzenleyen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 100. maddesinde, aynı kanunun 98 ve 99. maddelerine atıf yapılmamış olması ve genel şartlarda da bu hükümlere paralel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, bu tür sigortalarda tazminat alacağının muacceliyeti, genel hükümlere göre saptanmalıdır.
Sigortacının, sigorta bedelini ödeme borcu, TTK"nın 1299.maddesi hükmü uyarınca, rizikonun gerçekleştiği sigortacıya ihbar borcunun aynı yasanın 1292. maddesi hükmünce doğduğu tarihte muaccel olur.
Davacının, davadan önce davalı ...Ş.ye başvurusu olmadığı anlaşıldığından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne,(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...Ş."ne geri verilmesine 28/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.