Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8189
Karar No: 2018/5075
Karar Tarihi: 28.05.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8189 Esas 2018/5075 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkum edilmiştir. 2012 yılında verilen hüküm temyiz edilmiş, ancak itiraz 1412 sayılı CMUK'nın belirlediği yasal süreyi geçtiği için reddedilmiştir. Sanığın akaryakıt satışından elde ettiği hasılatı kayıt dışı bıraktığı tespit edilmiştir. İncelenen deliller doğrultusunda verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Ancak, sanık hakkında 2004 yılında sahte fatura kullanmak, kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak ve Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak, 2005 yılında ise kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak ve Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri bozulmuştur. Yargılama nedeniyle gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle suçlardan düşürülmeleri gerekmektedir. Sanık hakkında 2006 yılında Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak suçundan da mahkumiyet hükmü verilmiştir fakat hükümde eksik inceleme yapıldığı tespit edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi gereği faturalarda bulunması zorunlu olan bilg
11. Ceza Dairesi         2017/8189 E.  ,  2018/5075 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-)Sanık hakkında 2004 takvim yılında işlediği suçlardan dolayı kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Cumhuriyet savcısının, 10.05.2012 tarihinde yokluğunda verilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde belirlenen “bir aylık“ yasal süresinden sonra uyap kayıtlarına göre 29.06.2012 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
    II-)Sanık hakkında “2006 takvim yılında kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak” suçundan dolayı kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın 2006 takvim yılında akaryakıt satışlarından elde ettiği hasılatı kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına açılan hesaplarda takip etmek suretiyle 457.135,89 TL hasılatı kayıt ve beyan dışı bırakmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    III-)Sanık hakkında 2004 takvim yılında “sahte fatura kullanmak, kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak ve Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak" suçlarından, 2005 takvim yılında ise “kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak ve Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri uyarınca; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak, kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak ve Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak" suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği, “2005 takvim yılında işlemlerde ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak ve Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak" suçları yönünden ise yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 Sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 2004 takvim yılına ilişkin suçlar yönünden 765 sayılı TCK"nın 102/4,104/2, 5271 sayılı CMK"nın 223/8 ve 2005 takvim yılına ilişkin suçlar yönünden ise 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8 maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    IV-)Sanık hakkında “2006 takvim yılında Bakanlık ile anlaşması olunmadığı halde basılan belgeleri kullanmak" suçundan dolayı kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1-)Sanığın Bakanlık ile anlaşması bulunmadığı halde basılan belgeleri iş yerinde kullanmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; sanığın üzerine atılı suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; suça konu faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi, taşıdığının tespiti halinde maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; faturalar sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı tespit edilerek, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıkları da sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-)Kabule göre de;
    a-)Suç tarihinin son fatura tarihi olan 05.10.2006 tarihi olduğu gözetilmeksizin gerekçeli karar başlığına 20.03.2004 şeklinde yanlış yazılmış olması,
    b-)Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün istem gibi BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi