12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/23810 Karar No: 2012/7388
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/23810 Esas 2012/7388 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/23810 E. , 2012/7388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Aliağa İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/06/2011 NUMARASI : 2011/16-2011/101
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 11, Avukatlık Kanununun 41 ve HUMK.nun 62,68.maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Aliağa İcra Mahkemesinin 01.10.2010 tarih ve 2010/98-136 K sayılı kıymet taktirine itiraza ilişkin dosyasında alınan bilirkişi raporunun satış dosyasına ibraz edildiği, dosyada mevcut olduğu ve bu raporun başlığında borçlu ...vekili olarak ... isminin yazılı olduğu, ayrıca sözkonusu şikayet hakkında yapılan duruşmalara alacaklı vekili ile adı geçen borçlu vekilinin birlikte katılarak alacaklı tarafın borçlunun takibi vekil aracılığı ile sürdürdüğünü öğrendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda satış dosyasına ayrıca vekaletname ibraz edilmemiş olması yukarıdaki yasal zorunluluğu ortadan kaldırmayacağından, vekil ile temsil edilen borçlu ...yönünden satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüzdür. Öte yandan borçlu ... satış ilanının 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 35.maddesine göre yapıldığı görülmüştür. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK’nun 21/2. maddesinde; “İlamda ve 38. maddeye göre ilam hükmünde sayılan belgelerle ipotek senedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu, keyfiyeti birbirlerine noter vasıtası ile bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uygulanır.” yasal düzenlemesine yer verilmiştir. Takip dayanağı ipotek resmi senedinde borçlu adresi olarak "... adresinin gösterildiği,bu adres gönderilen tebligatların bila tebliğ iade edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlunun ipotek resmi senedinde geçen yukarıda belirtilen adresinden farklı olarak mernis adresi olan “.... adresine gönderilen satış ilanı tebligatının 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmekte ise de; yukarıda açıklanan İİK’nun 21. maddesine göre, adreste bulunmayan borçluya satış ilanı tebligatının ipotek akit tablosunda yazılı adrese gönderilmesi, bu adreste bulunmadığı takdirde de aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğinden; bu adres yerine, başka bir adrese, mevcut olayda mernis adresine tebligat yapılması usülsüzdür. İhalenin bir bütün olduğu ve 1. artırma tarihinden önce satış ilanının usulüne uygun yapılması halinde borçlunun ihale katılımcısı temin edebileceği, tebligatın usulsüz olması nedeni ile de böyle bir imkandan yoksun bırakıldığı değerlendirildiğinde borçlunun satışın gerçekleştirildiği 2. artırma günü ihale salonunun kapısında hazır bulunması açıklanan bu usülszlüğü ortadan kaldırmaz. İİK.nun 127.maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece açıklanan nedenlerle borçluların şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.