11. Ceza Dairesi 2016/5830 E. , 2018/5061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında 2006, 2007, 2008 takvim yılında işlenen suçlar hakkında beraat
Sanık ..., ... haklarında 2009 takvim yılında işlenen suçlar hakkında mahkumiyet
Hükmolunan cezanın türü ve süresine göre sanık ..."un duruşmalı inceleme isteminin koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
1-Sanık ... hakkında 2006, 2007 ve 2008, sanık ... hakkında 2008 ve 2009, sanık ... hakkında ise 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında; sanık ..."un savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, firma adına sahte fatura düzenlendiğini öğrendiğinde kendisinin ihbarda bulunduğunu beyan etmesi, sanık ..."ün suçlamaları kabul etmediğini, müdürlük yaptığı dönemde şirkette sahte fatura düzenlenmediğini savunması, sanık ..."ın ise akrabası olan ..."ın kendisini notere götürerek imza attırdığını, şirketten haberdar olmadığını, bu şirkette müdürlük yapmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesi ve sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturalardan kanaat oluşturacak sayıda getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanıkların söz konusu takvim yıllarında düzenlediği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Suçlara konu olan faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlendiği görülmekle bu mükellefler hakkında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması ve açıldığının anlaşılması halinde dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, asılları temin edilecek faturalardaki imza ve yazıların suç tarihleri itibari ile sanıklara ya da ..."a aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hükümler kurulması, yasaya aykırı,
3- Kabule göre;
Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.