Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3509
Karar No: 2019/1848
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3509 Esas 2019/1848 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince davacı, teminat olarak karşı tarafa (2) adet senedi vermiş ancak karşı taraf sözleşmenin gereğini yerine getirmediği için senetlerin bedelsiz kaldığını belirterek, senetlerin iptali için dava açmıştır. Davalılar ise senetlerin sözleşme ile ilgisi olmadığını, dava açılmadan önce davacının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini belirtmiştir. Mahkeme, dava konusu senetlerin hükümsüz sayılması gerektiğine karar vererek davanın kabulüne hükmetmiştir. Ancak davalıların temyizi üzerine Yargıtay bozma kararı vermiş ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara göre, dava dosyasının işlemden kaldırılmasına dair duruşma günü bildirir davetiyenin tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişilere yapılmadığı belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri: Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/3509 E.  ,  2019/1848 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı şirket temsilcisi, davalı şirket ile 08.11.2010 tarihinde akdedilen sözleşme gereğince teminat olarak, akdin ifasını teminen (2) adet senedi verdiğini, ancak karşı yanın sözleşme edimini ifa etmediğini, senetlerin bedelsiz kaldığını belirterek, 28.02.2011 vade tarihli, 10.000,00 TL"lik, 31.03.2011 vade tarihli 20.000,00 TL tutarlı bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, sözleşmede senetlerin yer almadığını, senetlerin sözleşme ile ilgisi olmadığı gibi sözleşmede ... Mahkemesi"nin yetkili olduğunun belirlenmesi nedeniyle davanın yetki yönünden reddi gerektiği gibi davanın hasımlı olarak senet iptali olarak açıldığını, menfi tespit davası açılmadığından reddi gerektiğini, davalılardan ..."ın sözleşmede taraf olmadığından aleyhine dava açılamayacağını, senedin alt ilişkiden bağımsız ödeme aracı olup, iddianın ispatı gerektiğini, davalı şirketin davacı ile olan sözleşmeye riayet ettiği halde davacının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre, davanın genel yetki kuralı gereğince davalının ikametgahı yerinde açılmış olduğundan davalının yetki itirazının reddine, bonoların iptali isteminin borçlu olunmadığının tespiti talebini de kapsadığı, taraflar arasında akdedilen 08.11.2010 tarihli sözleşme ve 09.11.2011 tarihli protokol gereğince dava konusu senetlerin şarta bağlı düzenlenip davacı tarafından davalıya verildiği, sözleşmenin uygulanamadığı ve davacı yanca feshedildiği, protokolle davalıya verilen senetlerin hükümsüz sayılmaları gerektiği, davacı tarafından geri istenebilecekleri gerekçeleriyle davanın kabulüne dava konusu yanca davalı şirket adına düzenlenen 28.02.2011 tediye tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve 31.03.2011 tediye tarihli 20.000,00 TL bedelli senetlerin iptaline karar verilmiş, hükmün davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.06.2014 günlü ve 2013/14459 Esas 2014/11484 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu senetlerin taraf şirketleri arasında “08.11.2010 tarihinde başlayıp, 31.12.2010 tarihinde sona ermek üzere” imzalanan sözleşmeye istinaden 09.11.2010 tarihli belge ile verildiği dosya içeriği ile sabit olduğu, davalılardan ...’ın anılan bu sözleşmenin tarafı olmayıp, sözleşme taraf şirketler arasında akdedilip, davalılardan ..."ın davalı şirketin yetkili temsilcisi olarak bu sözleşmeyi imzaladığı, bu durumda davalı ..."ın eldeki menfi tespit davasında davalı sıfatının bir başka deyişle şahsi sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde ..."ın da davada taraf olarak kabul edilip onun yönünden de davanın kabulüne ve yargılama gideri ile vekalet ücretiyle sorumlu tutulmasında isabet bulunmadığı, ayrıca dava konusu bonoların üçüncü kişilere ciro yoluyla devredilmiş olabileceği gözönünde bulundurularak bonolar nedeniyle sadece davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde üçüncü kişilerin hukuki haklarını ihlal edecek biçimde senetlerin iptaline karar verilmesi de isabetsizdir.’’ şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın 23/12/2014 tarihli duruşmaya gelmemesi nedeniyle davanın 23/12/2014 tarihinde davacı tarafın dosyayı takipsiz bırakması nedeniyle dava dosyasının işlemden kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm davacı şirket yetkilisince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece dava dosyasının işlemden kaldırılmasına dair duruşma gününü bildirir davetiyenin davacı taraf tüzel kişi olmasına rağmen Hukuk Genel Kurulu’nun 14/12/2011 tarihli ve 2011-21/882 Esas 2011/767 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere ve Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesi hükümleri gereğince, tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya evrakı bizzat alamayacak olmaları halinde tebliğin tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerine yapılabileceği, bu hususun tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerekirken, bu şerh düşülmeden tebliğin usulsüz yapıldığı ve bu nedenle davacı şirket temsilcisinin duruşmada hazır bulunamadığı anlaşıldığından, mahkemece dava dosyasının işlemden kaldırılarak aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi