14. Hukuk Dairesi 2018/864 E. , 2018/5678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil 2. kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; da...ın kısmen kabulüne dair verilen 03.10.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı ... iptali ve tescil, ikinci kademedeki istem tazminata ilişkindir.
Davacı, çalışma karşılığı yüklenicinin şifaen vaadettiği ... İli, ... İlçesi, 409 ada 41 parsel sayılı taşınmazda B Blok zemin katta bulunan bağımsız bölümün ... kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde dava konusu bağımsız bölümün güncel değerinin tazminini istemiştir. Davalı, da...ın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının ... iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat yönünden kısmen kabulü ile, davacının davalının yanında çalışmasından kaynaklı alması gereken ücretin ödemeler düşüldükten sonra 14.183,46 TL olduğunun tespiti ile dava değerine göre 8.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 04.04.2016 tarihli 2014/17029 Esas ve 2016/4021 Karar sayılı ilamıyla;".... bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın arsa sahiplerinin de taraf olduğu bir davada yapılması gerektiğinden mahkemece, davacı tarafa arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi olan tarafları hakkında dava açmak üzere mehil vermeli, açılırsa o dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, arsa sahiplerinin savunma ve delilleri toplanmalı, özellikle yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenerek davacıların talepleri hakkında bundan sonra bir karar verilmelidir. Somut olayda; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak ... iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluk olduğu " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya fiili olarak kısmen uyularak arsa sahiplerinin tespitine yönelik olarak yapılan araştırma sonucunda dava konusu taşınmaza ilişkin ... kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte temini sağlanmış, adı geçen taşınmazda kat irtifakı kurulmadan önce ... kayıt malikinin davalı ... Zörer olduğu tespit edilerek yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında bir hizmet sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle; da...ın kısmen kabulü ile davalının yanında çalışmasından kaynaklı alması gereken 409 ada, 41 parsel içinde yer alan B Blok ... kat dairesinin değeri olan 35,000 TL" den davacının alması gereken ücretin ödemeler düşüldükten sonra 20,816,54 TL olduğunun tespiti ile dava değerine göre 8.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, davacının ... iptali ve tescile yönelik talebi reddedilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı temyiz etmiştir.
Dava, davalı yükleniciden ( aynı zamanda yapsatçı) temlik alınan kişisel hakka dayalı ... iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak ... iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle; BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.