Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, posta aracılığıyla "kişiye özeldir" notuyla gönderdiği imzasız mektupla katılanı tehdit etmekten ibaret eyleminde, söz konusu mektupta davanın esasının belirtilmesi ve esası belirtilen dosyada sanıktan başka davacının bulunmaması, davalısının ise kamu tüzel kişiliği olması nedeniyle sanıktan şüphelenilmesi üzerine soruşturma başlatılması nedeniyle “imzasız mektup” unsurunun oluşmadığı, bu haliyle eylemin TCK"nın 106/1 ikinci cümlesi maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, aynı Kanunun 106/2-b maddesi gereğince hükümlülük kararı verilmesi, 2-Sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamın kesinleşme tarihinin 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa"dan önce olması nedeniyle engel oluşturmaması karşısında, sanık hakkında "denetim süresi içerisinde işlediği" şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.