Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7887
Karar No: 2017/2373
Karar Tarihi: 21.02.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/7887 Esas 2017/2373 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/7887 E.  ,  2017/2373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalıya ait market ve et Lokantası işyerinde 15.07.2003 tarihinden 06.04.2012 tarihine kadar otopark görevlisi olarak çalışmaya başladığı, sigorta bildiriminin 23.04.2004 tarihinde yapıldığını ve 31.12.2011 tarihinde işten çıkış gösterildiği, davacının 20.03.2012 tarihinde emekli olduğunu, bu tarihte davacıya 6.400 TL kıdem tazminatı ödendiğini, emeklilik sonrasında da davacının davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiğini, 16.04.2012 tarihinde emekli olması gerekçe gösterilerek iş akdinin sona erdirildiğini, başkaca ödeme yapılmadığı, davacının ücretinin eksik gösterilmesi sebebiyle kıdem tazminatının eksik ödendiği, ihbar tazminatı ödenmediği iddia ederek ödenmeyen ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davacının iş akdini emeklilik nedeniyle sonlandırdığını, kıdem tazminatını aldığını, gerekli belgeleri kendi el yazısı ile yazmak ve imzalamak suretiyle işvereni ibra ettiğini, daha sonra tekrar işe başladığı, ancak daha 3-5 gün geçmişken görev yaptığı otoparkta yolsuzluk yaptığı, makbuzsuz para aldığını ve bunu işverene vermeyerek zimmetine geçirdiği, bunu da uzun zamandır yaptığının ortaya çıktığı, davacının emeklilik sebebiyle iş akdini sonlandırıp tekrar işe başladığı tarih arasında ancak 10 günlük bir çalışma olduğunu, l yıl çalışması olmadığından kıdem tazminatı talebinin hukuka ay kın olduğunu, 10 gün önce ortaya çıkmış olması halinde emeklilik sebebiyle kıdem tazminatı almasının da mümkün olmayacağını, İlk çalışmasının emeklilik nedeniyle, ikinci dönem çalışmasının zimmet sebebiyle sona ermesi nedeniyle ihbar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ilk çalışma döneminde kıdem tazminatını alırken bizzat kendi el yazısı ve imzası ile isimlerini teker teker saymak suretiyle fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağı olmadığı, ikinci dönem çalışmasının 5-10 gün sürdüğünü, bu tarihler arasında herhangi bir bayram bulunmadığı, talep edilen fazla mesaî ücreti ve genel tatil ücretlerinin zamanaşımına uğradığı savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Davacının 1.dönem çalışması olan 23.04.2004-31.12.2011 tarihlerinde iş akdinin emeklilik sebebiyle feshedildiği, diğer dönem ise her ne kadar davalı tarafından hırsızlık, zimmete para geçirme sebebiyle iş akdinin sona erdiğini bildirmiş ise de; davacı hakkında feshe dayanak yapılan sebeplerle ilgili cezai bir işlem yapılmadığı, davalı tarafın savunmalarında dayanağı ibraname içeriğinde feshin davalı işverenlikçe yapıldığı belirtildiği ve sebep gösterilmediği, haklı sebeple iş aktinin feshedildiğini davalı tarafın kanıtlayamadığı ve davacıya ihbar öneli tanınmadığı, yine dosya içerisinde mevcut bulunan 19.04.2012 tarihli "" genel ibraname"" başlıklı ve içeriğinde 23.04.2004-31.12.2011 tarihlerinde davacının, işvereni ibra ettiğine ilişkin ibraname içeriğinin davalı savunması ile çeliştiği, Yargıtay uygulama kazanan ilke kararları uyarınca, savunma ile çelişen ibranamaye itibar edilemeyeceği, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının da ödenmediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı 01/11/2013 harç tarihli dilekçesi ile genel tatil ücret alacağını 823,00TL"ye fazla çalışma ücret alacağını ise bilirkişi hesabındaki miktardan 1/3 takdiri indirim uygulayarak 15.977,00TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece fazla çalışma ücret alacağından davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde 1/3 takdiri indirim yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken %30 takdiri indirim yapılarak karar verilmesi HMK"nın 26.maddesinde de yasaklandığı üzere talep aşımı olup,mahkemece fazla çalışma ücretinde hakedişin 16.350,90 TL. olduğu kabul edilip taleple bağlı kalınarak 15.977,00 TL. ye hükmedilmesi bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK geçici 3/2 yollaması ile HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Sonuç:
    Hüküm fıkrasına 3 numaralı bendi tamamen çıkartılarak yerine;
    “ 3- Bilirkişinin hesapladığı 23.358,44 TL. fazla çalışma alacağından ıslah dilekçesindeki 1/3 takdiri indirim oranı ile bağlı kalınarak belirlenen 15.572,29 TL. net fazla çalışma ücretinden 5.000,00 TL"sinin dava tarihi olan 17/09/2012 tarihinden ,10.572,29 TL"sinin ıslah tarihi olan 01/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine "
    Hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinin çıkartılarak, yerine;
    " 5- Alınması gereken 1.415,98 TL. karar-ilam harcından davacının peşin yatırdığı 356,35 TL. Harcın mahsubu ile 1.059,63 TL. Bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, " bendinin yazılmasına,
    Hüküm fıkrasının 6 nolu bendindeki "2.536,02" rakamının çıkarılarak yerine "2.487,45" yazılmasına,
    Hüküm fıkrasının 7 nolu bendindeki "1.319,79" rakamının çıkarılarak yerine "1.724,79 rakamının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.02.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi