Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3860 Esas 2019/5668 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3860
Karar No: 2019/5668
Karar Tarihi: 30.09.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3860 Esas 2019/5668 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi'nce görülen bir davada sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan mahkumiyetine yönelik yapılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlenmiş ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmaktadır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 62, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2019/3860 E.  ,  2019/5668 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi :...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.05.2018 tarih ve
    .... sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : İlk derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince, sanığın mahkumiyetine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
    Temyiz edenler : Sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın...2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.