Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10751 Esas 2016/2252 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10751
Karar No: 2016/2252
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10751 Esas 2016/2252 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/10751 E.  ,  2016/2252 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin, şirket müdürünün konutunda kullanılmak üzere, davalı ... "den diğer davalının üreticisi olduğu bir kalorifer kazanı satın aldığını, ancak ürünün ayıplı olduğunu, ürünü iade etmeye hazır olduklarını ileri sürerek satış sözleşmesinin iptaline, satış bedelinin fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... yetkilisi, öncelikle zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, ayrıca ürünün ayıplı olmadığını, ayıp ihbarının da yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı .... vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ürün ayıplı olmadığı gibi tüketicinin ücretsiz onarım hakkını kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; satışa konu kalorifer kazanının ayıplı olduğunun tespit edildiği, 6502 sayılı yasanın 11.maddesi nazara alındığında, tüketici her ne kadar başlangıçta onarım seçimlik hakkını kullanmış ise de yetkili servis tarafından defalarca onarıma gelinmesi ve bir sonuç alınamaması karşısında tüketicinin satış sözleşmesinin iptalini ve ödediği bedelin iadesini talep etmesinde kanunen bir sakınca görülmediği, davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı .... vekili ile davalı ... Dayanaklı.... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un değişik 3/e maddesinde “tüketici bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır.
    Somut olayda taraflar ticari şirket olup, 6102 sayılı TTK"nun 19/1 maddesinde, bir tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olduğu, ancak gerçek bir kişi olan tacirin yaptığı işlemin ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirildiği veya işlemin fiil veya işleminin ticari sayılması niteliği gereği uygun olmadığı takdirde, bu işlemlerden doğan borcun adi sayılacağı düzenlenmiştir. Anılan madde yönünden yasa koyucunun, sadece gerçek kişi tacirleri öngörmesine ve dolayısıyla tüzel kişi tacirlerin bu kuralın dışında kalmasına göre, ticari bir şirket olan davacının tüketici olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Mahkemece, davanın genel mahkemelerin görevine girdiği gözetilmeden, tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılıp karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... . vekili ile davalı ...."nin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.