Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4739
Karar No: 2019/5234
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/4739 Esas 2019/5234 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/4739 E.  ,  2019/5234 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    KARAR

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava 09.10.2010 tarihinde Türkiye’de meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanan davacı Alman kurumu nezdinde sigortalı ... "a yapılan tedavi giderlerinin rücuan tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece, davalıların sorumluluk durumları ayrıştırılıp yeterince irdelenmeksin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Alman Sosyal Sigorta Merciinin Türkiye’de trafik kazası geçiren sigortalıya yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tahsili için rücuen tazminat davası açma konusunda aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı ve rücu edilebilecek sosyal sigorta yardımının kapsamının belirlenmesine ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Konusunda Yapılan Sözleşme’nin 50. maddesinde yer alan “(1) Akit taraflardan birinin mevzuatına göre, diğer akit taraf ülkesinde olan bir sigorta vakası dolayısı ile yardıma hak kazanan bir kimse diğer akit taraf nizamlarına göre üçüncü bir şahıstan zararın tazminini istemek hakkına sahip ise, bu hak, ilgili mevzuat dairesinde, yardımı yapacak olan akit tarafın Sosyal Sigorta Merciine intikal eder. (2) Akit taraflardan birinin Sosyal Sigorta Mercii üçüncü bir şahıstan doğrudan doğruya bir tazminat istemek hakkına sahip ise, diğer akit taraf bu hakkı tanır. “ hükmü uyarınca Alman sigorta merciinin aktif dava ehliyeti bulunduğu belirgindir.
    Somut olayımızda davanın yasal dayanağı; talep konusunun tedavi gideri olması nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 76. maddesinin son fıkrasıdır. Anılan madde fıkrasında, genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir davranışı veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla belirlenen üçüncü kişilere, Kurum"un yaptığı sağlık hizmeti giderlerinin tazmin ettirileceği açıklanmıştır.
    Zararlandırıcı sigorta olayında; devlet adına sosyal güvenlik kanunlarını uygulanmakla görevli ... birinci kişi, risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalının ya da hak sahiplerinin Kurumdan yardım görmesi için primleri ödeyen işveren ikinci kişi konumundadır. Bunun dışında kalanlar üçüncü kişi olarak tanımlanmaktadır.
    Söz konusu olayda da ... Başkanlığı birinci kişi, diğer davalılar ise 3. kişi konumundadırlar. 3. kişilerin sorumluluğuna ilişkin olarn 5510 sayılı Yasa’nın 76. maddesine göre somut olayda SGK Başkanlığının zarar veren sıfatı bulunmadığından 3. kişi olarak sorumlu tutulabilmesi mümkün değildir.
    Ancak, ... Başkanlığı’nın sorumluluğu 2918 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmelidir. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Yasa"nın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ... tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
    Bununla birlikte anılan 98. maddenin 1. fıkrasına eklenen cümle gereği, ..., bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.
    6111 sayılı Kanun"un, yayımı tarihinde yürürlüğe giren geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine ... tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
    Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
    Ancak, bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve şoförlerinin yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir.Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluluğun devam edeceği de kabul edilmelidir. Yine Karayolları Trafik Kanunu"ndaki mali mesuliyet sigortası yaptırmaya ilişkin zorunluluğa rağmen sigorta yapılmaması halinde; işletenin hukuki sorumluluğunu üzerine alan Güvence Hesabının sorumluluğu ortadan kalkmasına karşın, bu haktan zorunlu mali mesuliyet sigortasını yaptırmayan araç işleteni ve şoförü yararlanamayacaktır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, mahkemece zararlandırıcı olaya ilişkin uzman bilirkişi heyetinden yöntemince rapor aldırılarak kusur durumu belirlenmeli ve devamında Almanya’da davacı kurumun dava konusu tedavi giderlerine ilişikin belgeler celbedillip, 2918 sayılı Yasa’nın 1. fıkrası gözetilerek davalı Kurumun sorumlu olduğu meblağ belirlendikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı ile davalılardan Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi