13. Hukuk Dairesi 2015/30480 E. , 2017/11466 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 2006 yılında cezaevine girdiğini, kardeşi olan davalının kendisine ait 3. kişilerdeki alacaklarını tahsil ettiğini, ancak, tahsil ettiği paraları kendisine ödemediğini beyanla tahsil edilen 372,91 gram altın, 1.000 USD, 1229 gram fıstık ve 11.700,00 TL olmak üzere toplam 30.800,00 TL"nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı yönünden ve esastan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, zamanaşımının dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki dava ile davacı, 2006 yılında işlediği suç nedeniyle cezaevine girdiğini, bu sırada kardeşi olan davalının 3.kişilerden alacaklarını tahsil ettiğini, davalıya böyle bir yetki vermediği gibi, davalının 3.kişilerden kendi adına tahsil ettiklerini kendisine ödemediğini beyanla alacak davası açmış, davalı ise süresinde zamanaşımı defini öne sürmüştür. Mahkemece, zamanaşımının dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar, mahkemece, öğrenme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında somut olayın Borçlar Kanunundaki vekaletsiz işgörme hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz iş görme halinde, 818 sayılı BK (yeni 6098 sayılı BK.), özel bir zamanaşımı süresi öngörmediğinden, BK"nın 125. maddesindeki (6098 sayılı yasa 146.madde) 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması gerekmektedir. Buna göre, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hususu gözardı edilerek, yanılgılı gerekçeyle 2 yıllık zamanaşımı süresi esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır. Anlatılan gereçelerle vekaletsiz iş görme hükümlerine göre değerlendirme yapılıp sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.