3. Hukuk Dairesi 2016/21275 E. , 2018/2360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 13.03.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av.... geldi. Davacı asil ... ve vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asil ve vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... ile 23/01/2012 tarihinde evlendiklerini, boşanma davasının derdest olduğunu, düğünde takılan tüm altınların davalı kayınvalide ..."e teslim edildiğini, kayınvalidenin bu altınları samimi olduğu ve ... merkezde faaliyet gösteren ... Kuyumculuğa el yazılı bir belge ile teslim ettiğini, çeyizlerin de düğün günü geleneklere uygun yazıldığını ve davalı kayınpeder ..."in köydeki evine götürüldüğünü, tarafların evlendikten bir süre sonra..."da yaşamaya başladıklarını, davacının, davalı eşinin eziyetlerine dayanamayarak 2013 senesinin sonbaharında..."da evden kaçıp polise sığındığını,..."da kadın sığınma evinde birkaç hafta kaldıktan sonra..."da ki kız kardeşi ve eniştesinin gelerek davacıyı..."ya götürdüklerini, oradan Türkiye"ye geldiğini, davacıya takılan altınların ve çeyiz eşyalarının davalı eş ve ailesinde olduğunu ileri sürerek dava dilekçesinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bilirkişi marifetiyle belirlenecek bedellerinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davalılardan ... ve ..."e husumet yöneltilemeyeceğini, bu davalılar yönünden açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, çeyiz senedinde yazılı yirmidokuz kalemden ibaret eşyaları aynen teslime hazır olduklarını, bunun dışındaki davacı taleplerini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, hüküm kısmında hükmedilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuş ise de, davalı tarafta tek davalı olmayıp üç davalı bulunduğu, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşıldığından, hükümde davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. maddede açıklanan nedenle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bendde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1. ve 2. bendinde yer alan "......... davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "......davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" ifadelerinin yazılmak sureti ile hükmün düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/03/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.