Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3597
Karar No: 2018/5051

Sahte belge düzenleme - defter ve belgeleri ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3597 Esas 2018/5051 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2006 ve 2007 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum olmuştur. Ancak, suç konusu faturaların dosya içinde bulunmaması ve getirtilip incelenmemesi nedeniyle, sanığın suçlu olup olmadığına dair maddi gerçeklerin tespiti için incelemeler yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu konusunda da sanığın suçlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi, 230. maddesi
- TCK'nın 43. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/3597 E.  ,  2018/5051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte belge düzenleme, defter ve belgeleri ibraz etmeme
    HÜKÜM : Defter belgeleri ibraz etmeme suçundan beraat
    Sahte belge düzenleme suçundan mahkumiyet

    I- Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın, ... isimli kişinin kendisine alkollü olduğu esnada 100 TL karşılığında bazı kağıtlar imzalattığını, okur yazar olmadığı için bu kağıtların ne olduğunu bilmediğini, suçlamayı kabul etmediğini savunması nedeniyle, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
    1- Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2006 ve 2007 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
    2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
    Faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ve kamu davası açılıp açılmadığının araştırılarak, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanığın savunmalarnda adı geçen ... isimli kişinin CMK’nın 48. maddesi de hatırlatılarak tanık olarak beyanına başvurulması ve asılları temin edilecek faturalardaki imza ve yazıların sanığa ya da tanığa aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması ile toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
    3- Kabule göre de;
    a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, her takvim yılı için ayrı ayrı cezalandırılması ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1.  fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
    b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    II- Sanık hakkında defter belge ibraz etmemek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun kendi rızası ile vergi mükellefi olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı Yasanın 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; 2006 yılına ait defter ve belgelerin vergi incelemesine esas olmak üzere inceleneceğini bildiren yazının, ceza infaz kurumunda olan sanığa 08.07.2011 tarihinde tebliğ edilmesine ve ceza infaz kurumundan çıkma tarihi olan 13.09.2011 tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre geçmesine rağmen defter ve belgelerin mücbir sebep olmaksızın yasal süresinde ibraz etmediğinin anlaşılmasına rağmen atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi