Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/18261 Esas 2019/22978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/18261
Karar No: 2019/22978
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/18261 Esas 2019/22978 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık kasten yaralama suçundan hüküm giymiş ancak Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur. Dosyanın incelenmesi sonucunda, delillerin yetersizliği ve sanığın olayı kabul etmemesi nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanığın beraat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun yararına bozma talebi REDDEDİLMİŞTİR.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri (Sanığın cezalandırılmasına esas alınan maddeler)
- 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi (Kanun yararına bozma talep edilebilecek hallerin belirlendiği madde)
3. Ceza Dairesi         2019/18261 E.  ,  2019/22978 K.

    "İçtihat Metni"

    Kasten yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli ve 2019/197 Esas, 2019/266 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 31.10.2019 tarihli ve 2019/11161 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2019 tarihli ve 2019/106307 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, müştekinin iddiasının asansör içerisinde gerçekleştiği, sanığın alınan savunmalarında olayı kabul etmediği, yaptırılan tanık ve kamera araştırmasına göre, olayı gören ya da bilenin olmaması ve herhangi bir kamera kaydının bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nin 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hakim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır. Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hakimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarih ve 2/29-56 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.)
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; sanık ... hakkında, mahkemece yargılama yapılarak deliller usulünce değerlendirilerek katılan ...’yi basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralama eyleminden TCK’nin 86/2, 29, 62, 52/2 maddeleri uyarınca 1.500,00 TL. adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kanun yararına bozmaya konu edilen Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli ve 2019/197 Esas, 2019/266 Karar sayılı mahkumiyet kararındaki ileri sürülen hukuka aykırılığın 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesindeki hallere dahil olmayıp hakimin takdir hakkına ilişkin olduğu, mahkemenin de olayda delilleri değerlendirerek sanığı TCK’nin 86/2, 29, 62, 52/2 maddeleri uyarınca cezalandırdığı ve takdir hakkını bu yönde kullandığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan bu nedenlerle Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli ve 2019/197 Esas, 2019/266 Karar sayılı kararına yönelik, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.