Hukuk Genel Kurulu 2013/2118 E. , 2015/2773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “rücuan tazminat ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 28. Asliye Ticaret (Kapatılan İstanbul 7. Asliye Ticaret) Mahkemesince verilen davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair 18.05.2010 gün ve 2008/550 E., 2010/213 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2012 gün ve 2011/7583 E., 2012/14205 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, müvekkil şirket tarafından dava dışı Fevziye Dilek Sarıoğlu adına X-L Konut Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, sigortalı meskenin 13/11/2007 tarihinde dahili su baskını sonucu zarar gördüğünü, dere yatağının taşması ve kanalizasyondan geri tepme ile hasarın meydana geldiğini, toplam 28.820,00 TL"nin sigortalıya ödendiğini, davalının kusuru sonucu zararın doğduğunu, bu miktarın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz edildiğni ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, derelerin bakım ve ıslahından İSKİ"nin sorumlu olmadığını, İSKİ"nin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek için kurulduğunu, derelerin ıslahı ve imar planının uygulanması konusunda doğrudan bir görev ve sorumluluğunun olmadığını, derelerin ıslahı görevinin 4373 sayılı yasa ile ..."ne verildiğini, imara kapalı olması gerektiği yerde imar izni veya inşaat yapılmasına izin veren ilgili belediyenin sorumlu olduğunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu"nun 7/r maddesine göre de derelerin ıslahı görevinin Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, husumetin kendilerine düşmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 2560 sayılı derelerin ıslahı ve imar planının uygulanmasında davalı ..."nin bir görevi bulunmadığı gibi bu görevin ilgili belediyelere verildiği, ayrıca derelerin ıslahı görevinin 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlara Karşı Koruma Kanunu ile ..."ne verildiği, 5216 sayılı Kanun"un 7/r maddesi gereği İstanbul ili içinde yapılan dere ıslahı çalışmalarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yerine getirildiği, dolayısıyla dere ıslahı çalışmalarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapıldığı ve Büyükşehir Belediyesinin görevi dahilinde olduğu, davalı ... Müdürlüğüne karşı dava açılması mümkün olmadığı gerekçesiyle pasif husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, konut sigorta poliçesine dayalı tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7-r maddesine göre, “Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak”, büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında sayılmıştır. Ancak aynı kanunun 7/2. fıkrasında, “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen yetkilerini, imar plânlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili belediyeye bildirmek zorundadır. Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler” hükmünün bulunduğu anlaşılmıştır.
DSİ tarafından mahkemeye gönderilen 11.09.2009 tarihli yazıda, İstanbul ili içinde dere ıslahı çalışmalarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapıldığı, Tavukçu Deresi ıslahının da bu kurum tarafından yürütüldüğü bildirilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından gönderilen yazıya göre ise, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ve 19.10.2004 tarihli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili oluru ile dere ıslahları yetki ve görevinin ..."ne devredildiği anlaşılmıştır. Nitekim ... tarafından yazılan 16.01.2010 tarihli yazıda, Tavukçu Deresi ıslah projesinde ..."nün yetkili ve görevli olduğunun bildirildiği, ... ile Kalyon İnşaat San. ve Tic. A.Ş. arasında düzenlenen 14.09.2006 tarihli sözleşme ile de Tavukçu Deresinin ıslahı işinin ihale ile bu şirkete verildiği belirlenmiştir.
Davacı vekili, hasarın derenin taşması sonucu oluşmadığını, derenin taşması ile kanalizasyonun geri tepmesi ve klozetin taşması sonucu bodrum kata su basması ve taşan suların temiz su tesisatını da patlatarak su basması sonucu oluştuğunu ileri sürdüğü halde, mahkemece su ve kanalizasyon taşması sonucu meydana gelen zararlardan ..."nün sorumlu olabileceği tartışılarak, davacı vekilinin bu iddialarının değerlendirilmesi, yine yukarıda belirtilen yazılar ve sözleşme suretleri de gözönünde bulundurularak, davalı ..."nün meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, dosyadaki bu yazılar ve davacı vekilinin iddiaları dikkate alınmaksızın davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) "nun 1301. maddesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili; konut sigorta poliçesi ile sigortalı meskenin bulunduğu bölgede davalı kurum taşeronu tarafından Tavukçu Deresinin ıslahı amacıyla yürütülen çalışmalar sırasında foseptik kapağının kapatılması nedeniyle aşırı yağışlar sonucu sigortalıya ait meskenin de bulunduğu tüm bölgenin sular altında kaldığını, sigortalıya ödenen bedelin rücuan tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, derelerin ıslahı görevinin Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, husumetin kendilerine düşmeyeceğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 5216 sayılı Kanun"un 7/r maddesi gereğince İstanbul ili içinde yapılan dere ıslahı çalışmalarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yerine getirildiği, davalı ... Müdürlüğüne karşı dava açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuş, Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davacı vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı şirket tarafından konut sigorta poliçesi ile sigortalanan konutta su basması sonucu oluşan hasar nedeniyle davalı ...’ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın bu niteliğine göre, somut olaya uygulanacak hukuk kurallarının tespiti bakımından öncelikle, davalı ... Müdürlüğünün hukuki statüsü irdelenmelidir.
Davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSKİ) kuruluşu, işleyiş ve yapısı ile görevleri 2560 sayılı “İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ile düzenlenen, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir kamu kuruluşudur.
Anılan kanunda yer alan düzenlemelerle davalı ...’nin; genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlükçe yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilânçolarda belirlenip, genel kurulların tasvibine sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşekküllerinde uygulanan formüle göre tanzim olunacağı, 1/1. maddesinde; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulduğu belirtilmiştir.
İSKİ"nin görev ve yetkileri 2560 sayılı Kanunun 2. maddesinde sayılmış olup :
""...a) İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek,
b) Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek,
c) Bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla ve endüstri artıkları ile kirletilmesini, bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak,
d) Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak,
e) Her türlü taşınır ve taşınmaz malı satın almak, kiralamak, ekonomik değeri kalmamış araç ve gereçleri satmak, İSKİ"nin hizmetleriyle ilgili tesisleri doğrudan doğruya yahut diğer kamu veya özel kuruluşlarla ortak olarak kurmak ve işletmek, bu maksatla kurulmuş veya kurulmakta olan tesislere iştirak etmek,
f) Kuruluş amacına dönük çalışmaların gerekli kılması halinde her türlü taşınmaz malı kamulaştırmak veya üzerinde kullanma hakları tesis etmek olup 6762 sayılı TTK"nun 18/1.maddesi anlamında özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşudur. Davalı ..., ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayılmakta ve sonuç itibariyle de çok açık biçimde tacir sıfatını taşımakta olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın adli yargı mercileri önünde görüleceği hususları Özel Daire ile yerel mahkeme arasında uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece, hükme esas alınan 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7/r. maddesinde; “ Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak.” Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluklarını arasında sayılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün raporunda; 14.10.2007 tarihinde aşırı yağan yağmurlar nedeniyle Tavukçu Deresinin taşması sonucu su baskınları meydana geldiği, ekspertiz raporunda; sigortalı binanın bulunduğu mahalde İSKİ taşeronu bir firma tarafından yapılan foseptik kanal çalışmasında kanal kapağının kapatılması sonucu aşırı yağışların etkisiyle bölgenin sular altında kaldığı, Bakırköy Kaymakamlığının yazısına ekli bilirkişi raporunda; Tavukçu Deresinin ıslah çalışmaları sırasında köprü menfezinin kapatılması ve bu dereye bağlanan kanalizasyon rögarlarının bakımsız ve tıkalı olması sonucunda gerek derenin taşması gerek kanal rögarlarının geri tepmesi sonucu su baskınlarının yaşandığı hususları tespit edilmiştir. DSİ tarafından mahkemeye gönderilen 11.09.2009 tarihli yazıda, İstanbul ili içinde dere ıslahı çalışmalarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapıldığı, Tavukçu Deresi ıslahının da bu kurum tarafından yürütüldüğü belirtilmiş olup İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ve 19.10.2004 tarihli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili oluru ile dere ıslahları yetki ve görevinin İSKİ Genel Müdürlüğüne devredildiği bildirilmiştir.
... tarafından yazılan 16.01.2010 tarihli yazıda, Tavukçu Deresi ıslah projesinde İSKİ Genel Müdürlüğünün yetkili ve görevli olduğu, 14.09.2006 tarihli sözleşme ile de Tavukçu Deresinin ıslahı işinin ihale ile ihbar olunan şirkete verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, hasarın sadece derenin taşması sonucu ile değil aşırı yağışlardan kaynaklanan derenin taşması ve kanalizasyonun geri tepmesi nedeniyle klozetin taşması sonucu bodrum kata su basmasıyla temiz su tesisatını patlatması suretiyle meydana geldiğini iddia etmiş olup iddianın ileri sürülüş biçimine göre 2560 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince davalı ...’nin yetki ve görevi dahilinde bulunan su ve kanalizasyon taşması sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İSKİ Genel Müdürlüğünün sorumlu tutulabilmesi mümkündür.
Bu durumda mahkemece,işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller değerlendirilip tartışılmak suretiyle oluşan sonuca göre bir karar vermek gerekirken davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da yukarıdaki ilave gerekçeyle benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen ilave gerekçe ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 02.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.