Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/796
Karar No: 2015/2772
Karar Tarihi: 02.12.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/796 Esas 2015/2772 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/796 E.  ,  2015/2772 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep Asliye 4. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.06.2012 gün ve 2011/692 E.- 2012/463 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.03.2013 gün ve 2012/9602 E.-2013/4127 K. sayılı ilamı ile;
    (…Davacı vekili, 1972 yılında yapılan kadastro çalışmalarında kimsenin zilyetliği altında bulunmadığından tescil harici bırakılan, mevki ve sınırlarını bildirdiği bir parça taşınmazın davacı ve murisleri tarafından imar-ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiğini ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiğini açıklayarak, davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili; 24.07.2009 tarihli dilekçesi ile taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında olup davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuş, dayalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi ise cevap vermediği gibi yargılama oturumlarına da iştirak etmemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 03.05.2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 5.916,8 m2"lik yerin davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; Hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik, hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nun 713/1, ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Daire 16.06.2011 gün 2010/6508 Esas, 2011/3506 Karar sayılı bozma ilamında; "...Taşınmazın belirlenen niteliğine göre dava konusu yerin imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesindeki imar ve ihya için aranan tüm olumlu ve olumsuz koşulların saptanması gerekir. Ne var ki teknik bilirkişi tarafından keşif sırasında uygulanan 1985 tarihli hava fotoğrafına ve rapor kapsamına göre dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğu anlaşılmıştır. Eldeki tescil davası da 11.06.2009 tarihinde açıldığına göre kazanmayı sağlayan 20 yıllık zilyetlik süresinin dolduğu, bu bakımdan imar ve ihyanın uygulanan hava fotoğrafına göre 1985 yılında tamamlandığının kabulü gerekmektedir. O halde saptanan bu durum karşısında imar ve ihya koşulları yönünden ayrıca bir araştırma ve inceleme yapılamasına gerek bulunmamaktadır. Ancak İmar ve ihyaya muhtaç bir yerin 3402 sayılı Kanunu"nun 17. maddesi 1. fıkrası uyarınca kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilebilmesi için imar planlarının oluşturulduğu ve onaylandığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolmuş bulunması gerekmektedir. Bu nedenle teknik bilirkişi Harita Kadastro Mühendisi O. Bülent Göksu"nun 12.05.2010 tarihli rapor ve krokisi eklenmek suretiyle krokide 2130 parselin batısında A harfi ile gösterilen tescile konu taşınmazın hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı ve imar planının onay tarihinin Şahinbey Belediye Başkanlığı"ndan sorulması, imar-ihyanın tamamlandığı 1985 yılında imar planının onaylandığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi ve buna göre değerlendirmesinin yapılması gerekir." ... işaret etmiştir. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmakla 04.02.1959 gün ve 1957/13 Esas 1959/5 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da (R.G. 28.04.1959 gün sayı: 10193) belirtildiği üzere, taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve bozmada belirtilen esaslar çerçevesinde mahkemece hüküm verme yükümlülüğü ortaya çıkar. Usuli kazanılmış hak, kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulur. Somut olayda dava konusu taşınmazın imar-ihyasının 1985 yılında tamamlandığı bozma ilamı ile belirlenmiş ve mahkemece uyulan bozma ilamına karşı davacı tarafça, karar düzeltme yoluna gidilmemiştir. Bu halde mahkemece bozma ilamı kapsamı dışına çıkılarak imar-ihyanın 1985 yılında tamamlandığı hususunda davalı Hazine lehine oluşan usuli müktesep hak gözönünde tutularak, bu tarihten taşınmazın kapsamında kaldığı imar planının kesinleştiği 06.12.1995 tarihine kadar, davacı lehine zilyetlikle kazanmayı sağlayan 20 yıllık süre dolmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 713/1. maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tapu siciline tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar; Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan nedenlerle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararını davalı Hazine vekili temyize getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulunda işin esasına girilmeden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanun hükümleri gözönüne alınarak davada taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı hususu önsorun olarak ele alınıp, incelenmiştir.
    On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
    1-Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
    2-Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
    3-Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
    Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
    Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
    Bilindiği üzere, tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazı fasılasız ve nizasız 20 sene müddetle malik sıfatı ile elinde bulunduran ve zilyedi olan kişinin, taşınmazın kendi mülkü olmak üzere adına tescilini talep edebileceği 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713. (önceki Türk Kanunu Medeni’sinin 639.) maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye dayanılarak açılacak tescil davalarının kamu düzenini ilgilendirmesi nedeni ile; davanın Hazine ve Köy tüzel kişiliğine, varsa diğer ilgili kamu tüzel kişilerine karşı yöneltilmesi gerekir.
    Tescil davasının kamusal niteliği gereğince hakim, yasal hasım durumundaki Hazine ve köy tüzel kişiliği ile varsa ilgili kamu tüzel kişiliğini kendiliğinden davaya dahil ederek, taraf teşkilini sağlamak zorundadır.
    Somut olayda, dava dilekçesinde Hazine ile birlikte Küçük Kızılhisar Köyü ve Geneyik Köyü"ne husumet yöneltilmiş, ancak hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca Küçük Kızılhisar Köyü ve Geneyik Köyü"nün tüzel kişilikleri kaldırılmış ve mahalle olarak bağlı bulundukları ilçesinin belediyesine katılmışlardır. Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrası uyarınca bu köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olacaktır. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, şart gerçekleşmeden davanın esası incelenemeyeceğinden, öncelikle davalı Hazinenin yanında, husumetin, tüzel kişilikleri kaldırılan köy tüzelkişilikleri yerine katıldıkları ilçe belediyesine yaygınlaştırılması gerekir.
    O halde, yukarıda açıklandığı üzere, yerel mahkeme direnme kararının 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanun hükümleri nazara alınarak taraf teşkilinin sağlanmasına ilişkin değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı sair hususlar incelenmeksizin usulden BOZULMASINA, 02.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi