4. Hukuk Dairesi 2021/2932 E. , 2021/2780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı tarafından davalı ... aleyhine verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine hakem heyeti tarafından yapılan yargılama sonunda; itiraz hakem heyetinin itirazın kabulüne dair verilen kararının davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 03.07.2017 tarihinde yaya olan davacıya davalının trafik sigortacısı (ZMSS) olan aracın çarpması ile gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile 41.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 24.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik zararını 70.435,98 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 70.435,98 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 24.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin itirazının İtiraz Hakem Heyetince kabulü ile hüküm kurmaya elverişli olmayan maluliyet raporuna dayanarak karar verilmesi mümkün olmadığından, ispat edilemeyen başvurunun reddine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, kaza tarihi 03.07.2017 olup davacı taraf zorunlu trafik sigorta poliçesiyle sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada davacının yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine tahkime başvurmadan önce başvurmuş ise de; Hakem Heyetince davacı yanca ibraz edilen raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmemiş olduğu gerekçesi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulmakla beraber başvurulmasaydı dahi bu tamamlanabilir bir dava koşulu olmakla haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
03.07.2017 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 09.07.2019 tarihli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan rapor kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tanzim edilmiş bir rapor olduğu gözetilerek esasa girilerek karar verilmesi gerekirken, davacı tarafa yeniden maluliyet raporu alarak dosyaya sunması için süre verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.