Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4050
Karar No: 2019/5219
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/4050 Esas 2019/5219 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/4050 E.  ,  2019/5219 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    KARAR


    Dava, 5434 sayılı Yasa kapsamında bağlanan emekli aylığının iptali ile münhasıran vakıf hizmetlerine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili; 5434 sayılı Yasa kapsamında bağlanan emekli aylığının iptali ile münhasıran vakıf hizmetlerine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vakıf vekili; Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Kurum vekili, kurum işleminin yerinde olduğunu belirtmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kabulü ile, “Davalı SGK tarafından davacıya 15.04.2008 tarihinden itibaren bağlanmış olan emekli aylık işleminin iptali ile hizmet birleştirmesi uygulanmaksızın müstakilen Mülga 506 sayılı yasanın geçici 20.maddesine tabi 7201 gün vakıf hizmeti üzerinden Mülga 506 sayılı yasanın 4759 sayılı kanunun 3.maddesi ile değişik geçici 81.maddesi B/(d) alt bendine göre 01.04.2008 tarihinden itibaren davalı vakıf tarafından yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlgili Bölge Adliye Mahkemesince, yerel mahkeme gerekçesi yerinde görülmüş ise de; davacının talebi dikkate alınmaksızın karar verildiğinden, söz konusu hüküm kaldırılarak “Davalı SGK tarafından davacıya 15/04/2008 tarihinden itibaren bağlanmış olan emekli aylık işleminin iptali ile hizmet birleştirmesi uygulanmaksızın müstakilen Mülga 506 sayılı Yasanın geçici 20. maddesine tabi 7201 gün vakıf hizmeti üzerinden Mülga 506 sayılı Yasanın 4759 sayılı kanunun 3. maddesi ile değişik geçici 81. maddesi B/(d) alt bendine göre 15/04/2008 tarihinden itibaren davalı vakıf tarafından yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vakıf vekili; Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    Davalı Kurum vekili, kurum işleminin yerinde olduğunu, Kurumun hatası olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamına göre Bölge Adliye Mahkemesinin, münhasıran davalı vakıfta geçen hizmetler dikkate alınarak aylık bağlama kararı yerinde ise de, esasen 5434 sayılı Yasa kapsamında bağlanan aylığın iptali, davalı vakıf tarafından bağlanması gereken aylığın doğal sonucu olmakla birlikte bu husus yönünden görevli yargı yerinin idari yargı olduğunun gözetilmemesi yerinde görülmemiştir.
    Mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa" ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her safhasında mahkemece resen nazara alınır.(HMK 1. madde)
    İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 101. maddesinde, aksine hüküm bulunmayan hallerde 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
    5510 sayılı Kanunun, 5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümlerini düzenleyen geçici 4. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
    Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
    Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır...” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önceki hizmetler dikkate alınarak 5434 sayılı yasa kapsamında emekli aylığı bağlanan davacının, bağlanan bu aylığın iptali istemi yönünden, 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmamakta olup, buna göre 5510 sayılı Kanunun 101. madde hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesi görevli değildir. Bu yönde görevin idari yargıya ait olduğunun belirgin olması karşısında, “yargı yolu yanlışlığı nedeniyle 5434 sayılı Yasa kapsamında bağlanan aylığın iptali istemi yönünden dava dilekçesinin reddine” karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile davanın kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Mensupları Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı"na iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi