Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/690
Karar No: 2018/5640
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/690 Esas 2018/5640 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sınır komşusu olan davalının sınıra bitişik düz beton bir samanlık yaparak yağmur suyunun kendi samanlığına geldiğini iddia ederek samanlığına vaki müdahale önlensin diye dava açmıştır. Mahkeme, davalının samanlığındaki yağmur suyunun durdurulması ve müdahale önlendirilmesi için karar vermiştir. Ancak, daha detaylı bir inceleme gerektiği için karar bozulmuştur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olup olmamasının önemi olmadığını belirten TMK 737. madde gereğince, eğer davacının zararı henüz doğmamış olsa bile, yakın gelecekte meydana geleceği pek muhtemel veya kesin ise zarar tehlikesinin önlenmesi davası açma hakkı bulunmaktadır. TMK 738. madde de 737. madde benzeri bir hüküm içermektedir fakat aşırılık ve taşkınlık aranmamaktadır ve zarardan önce tehlike yeterli sayılmaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2016/690 E.  ,  2018/5640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.11.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, sınır komşusu olan davalının, sınıra bitişik ve üzeri düz beton olan bir samanlık yaptığını, bu samanlığın üzerinde biriken yağmur sularının bir olukla tahliyesi sonrasında kendi samanlığına geldiğini ileri sürerek davalının samanlığının çatısında toplanan yağmur suyunun durdurulmasını ve samanlığına vaki müdahalenin önlenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; “Davanın kabulüne davalıya ait ... İli, ... İlçesi, ... Mah, ... Mevkii, 112 ada 35 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan meskenin; a-Güneydoğu köşesindeki yağmur oluğundan akan suları kendi parselinin güneyinde bulunan taş duvarın doğu köşesi içerisinde daha önce bırakılmış olan oluk deliğinden pvc boru ile davalıya ait olan 30 ve başkalarına ait olan 31 ve 33 nolu parsellerden geçirmek sureti ile yola tahliye etmesine, b-Kuzeydoğu köşesindeki köşeye yağmur oluğu koyarak akan suları yola tahliye etmesine, Davalı kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren bu işleri 20 gün içinde yapıp bitirmediği taktirde davacı tarafından inşaatçı bilirkişinin ek raporunda gösterdiği 2 işin toplam bedelini ( 310,00 TL ) davalıdan tahsil etmek suretiyle bu işleri yapmasına,...” dair karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir.
    TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya TMK’nın 737 ve bu maddenin müeyyidesi olan 730. maddesi uyarınca zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Örneğin, davalı kendi taşınmazında kar ve yağmur sularının doğal mecrasını değiştirmiş, bu hal yağacak bir yağmurla davacıya zarar verecekse, davacının davası kabul edilmelidir.
    TMK’nın 737. maddesinden sonra gelen ve 762. maddesine kadar devam eden maddelerde de, yine komşuluk hukukuna ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Bunlardan 738. madde ile 737. maddeye en çok benzeyen bir hüküm getirilmiştir.
    Ancak, 737. maddede aşırı taşkın kullanma aranırken, 738. maddede aşırılık ve taşkınlık aranmaz. Keza, 738. maddede zararın doğması beklenemez. Tehlike yaratılması yeterlidir.
    Somut olayda, mahallinde yapılan keşif üzerine alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporları denetime elverişli değildir.
    Bu nedenle, davacının komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi talebinin karşılanması için mahallinde yeniden keşif yapılmalı, davacının zararının oluşup oluşmadığı yukarıda belirtilen ilkelere göre araştırılıp, komşuluk hukukuna aykırılık var ise nasıl ve ne şekilde giderileceği uzman bilirkişi raporu ile tespit edilmeli, ondan sonra işin esasına yönelik olarak infaza elverişli bir karar verilmesi gerekir.
    Kabule göre de, dava dışı komşu 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlardan pvc borusu geçirilmesi suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi de doğru değildir.
    Mahkemece, açıklanan bu hususlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile infaza elverişsiz şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi