23. Hukuk Dairesi 2014/2560 E. , 2015/320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabule dönüşen itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle Haziran 2008"den itibaren davalı şirkete tebliğ edilen faturaların muaccel hale gelmesine rağmen süresi içinde ödenmediğini, faiziyle birlikte toplam 127.901,56 TL alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine borçlunun yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında davalının iflasına karar verildiğinden dava, kayıt kabule dönüşmüştür.
Davalı vekili, davacının başlattığı takibinin haksız ve dayanaksız olduğunu, davacının alacağının ispatı olarak dayandığı faturaların içeriği tutarı ve vadesinin tartışmalı olduğunu, üstelik faturaların müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden muaccel hale gelmediğini ve müvekkilinin usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğini ve istenilen faizin haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 114.197,42 TL alacağın müflis iflas masasına İİK"nın 195. madde hükmü gereğince kayıt ve kabulüne, davacının işlemiş faiz talebinin reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 27.03.2013 tarih ve 263 E., 1927 K. sayılı ilamıyla; diğer temyiz itirazlarının reddiyle, İİK"nın 195/I. maddesine göre iflas masasına kaydedilecek alacaklar bakımından faizin iflas tarihine kadar hesaplanması gerektiği, davacı yanın iflastan önce başlattığı takipte işlemiş faiz miktarını talep etmiş ise de takipten önce BK’nın 101. maddesindeki temerrüt koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verildiği, oysa borçlu müflis şirketin, 17.10.2008 tarihli ihtarnamenin tebliğ edildiği 23.10.2008 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü sabit olup, ihtarnamede verilen atıfet mehli nazara alınarak ve taleple bağlı kalınarak, davacı vekilinin 23.02.2012 tarihli celsedeki beyanı da değerlendirilerek takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizinin hesap edilerek bir karar verilmesinin gerekirken faiz isteminin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkemece uyulan bozma ilamı ve benimsenen en son tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan
alacağı olan 114.197,42 TL ile dava tarihi ile iflas tarihi olan 15.10.2009 tarihleri arasında işlemiş 27.543,78 TL faiz alacağının iflas masasına kaydına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, dava tamamen kabul edilmesine rağmen kısmen kabul edildiği belirtilerek, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderlerinin kısmen davacı üzerinde bırakılması doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 1. ve 6. bentleri ile 3. bendinde yer alan "haklılık oranına göre takdiren 9/10 oranında" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, 1. bent olarak " Davanın kabulüne" yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliginden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.