22. Hukuk Dairesi 2017/26162 E. , 2019/23774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 09/04/2011 tarihinden itibaren davalı işyerinde fırıncı ustası ve temizlik işçisi olarak çalıştığını, davacının fazla çalışma ücretlerini talep etmesi üzerine görev yerinin değiştirildiğini beyan ederek fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının çalıştığı fırının kapanması üzerine başka birimde görevlendirildiğini, davacının çalışma saatlerinin yasal süreyi aşmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece tanık anlatımlarına göre belirlenen fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fırında çalıştığı kış döneminde; haftanın 4 günü 02.30-15.30 saatleri arası, 1 günü 07.00-17.00 saatleri arası, bir günde beş saat çalıştığı ve haftada 14 saat fazla mesai yaptığı, fırında çalıştığı yaz döneminde ise kışın yapılan çalışmaya ek olarak ayda 3 hafta bir gün daha çalıştığı ve haftalık 21,5 saat fazla mesai yaptığı, temizlik işçisi olarak çalıştığı 12/01/2014 sonrası dönemde ise toplam 9 saat fazla çalıştığı kabul edilmiş ise de, davacının fırında çalıştığı dönemde haftanın 1 günü için günlük çalışma süresinin başlangıç ve bitiş süresi belirlenmeden, 5 saat çalışma yaptığı sonucuna varılması isabetsizdir. Ayrıca beyanlarına itibar edilen tanıklarca davacının işyerinde haftada kaç gün çalıştığı ifade edilmediği halde afaki olarak fırında çalışılan yaz döneminde haftanın 7 günü, kış döneminde ise haftanın 6 günü çalıştığı yönünde değerlendirme yapılması da yerinde görülmemiştir. Yine davacının temizlik işçisi olarak çalıştığı dönemde beyanlarına itibar edilen tanıklarla birlikte çalışıp çalışmadığı anlaşılamamaktadır. Şu halde, dinlenen tanıkların davacının çalışma düzeni ile ilgili bilgi sahibi olup olmadığı, tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları süre netleştirilmek suretiyle belirlenmeli, buna göre davacının haftada kaç gün çalıştığı, günlük çalışma ve ara dinlenme süresinin ne kadar olduğu belirlenmeli, haftalık çalışma süresine göre fazla çalışma yapıp yapmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu fazla mesai ücreti alacağı fazla mesai tahakkuku bulunan ücret bordrolarının ilgili olduğu aylar yönünden fazla çalışmanın ancak yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği kabulü ile söz konusu aylar dışlanarak hesaplanmıştır. Ancak fazla mesai tahakkuk ettirilen bordrolarda davacının imzasının bulunmadığı anlaşılmış olup bu nedenle fazla çalışmanın bordroda gösterilenden fazla olduğu hususunun tanık beyanları ile de kanıtlanabileceği gözetilmeksizin söz konusu aylar yönünden tanık beyanlarına göre ispat edilen ve hesaplanan fazla çalışma alacağından, bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödenen fazla mesai ücretinin mahsubu ile fazla çalışma ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 19/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.