11. Ceza Dairesi 2017/9919 E. , 2018/5031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Beraat
I-Sanık ... hakkında “2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından verilen beraat, sanık ... hakkında “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... haklarında, “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kamu davası açıldığı ve sanık ... hakkında bu suçtan 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre usulüne uygun verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşılmış ise de, zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek“ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
III-Sanık ... hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ ve sanık ... hakkında “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1-213 sayılı Kanunun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan vergi dairesi başkanlığı mütalaası ve dayanağı olan vergi suçu raporu ile eklerinin, sanıkların şirket yetkilisi oldukları dönemleri de kapsayacak şekilde, sanık ... yönünden, “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarına; sanık ... yönünden ise, “2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarına ilişkin olduğu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 24.11.2010 tarih ve 2010/121017 Soruşturma-2010/81309 Esas sayılı iddianamesi ile mütalaaya aykırı olarak sanık ... hakkında, “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme”; sanık ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçlarından da kamu davası açıldığı, bu takvim yıllarına ilişkin olarak sanıklar hakkında usulüne uygun olarak verilmiş dava şartı olan mütalaa bulunmadığı, her takvim yılı bakımından sahte fatura düzenleme eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu gözetilip, sanık ... hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme“, sanık ... hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçlarından verilmiş dava şartı olan mütalaa bulunmadığından davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken; vergi incelemesine konu yapılmayıp, dava şartı olan “mütalaa” verilmeyen suçlardan yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Sanık ... hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasına ilişkin olarak; sanığın savunmasında, şirket işleri ile kendisinin ilgilendiğini, diğer sanıkların hissedar ve çalışan olduklarını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesine karşın, sanık hakkında düzenlenen İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11.11.2010 tarih ve 1061 sayılı mütalaası ekindeki 27.10.2010 tarih ve VDENR-2010-1597/20 sayılı vergi suçu raporu ve eklerine göre, şirketin faaliyette bulunmadığı, şirket adına kayıtlı herhangi bir araç ya da şube-depo olmadığı, alışlarının sahte faturalar ile belgelendirildiği, yüksek matrahlı KDV beyannameleri verilmesine rağmen, cüzi miktarda ödenecek KDV olduğu yönünden tespitlerde bulunulması karşısında, sanığa yüklenen sahte fatura düzenlemek fiilinin sübuta erdiği ancak,suçun yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti bakımından;
Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması, sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından 2005 takvim yılında düzenlenen faturalar hariç, herhangi bir faturanın dosya içerisinde mevcut bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2007 takvim yılında düzenlediği iddia olunan faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri taşıyıp taşımadığının belirlenmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.