17. Hukuk Dairesi 2016/15373 E. , 2019/6865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 12/09/2010 tarihinde davacının idaresindeki metrobüse davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın bariyerleri aşarak çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacının yaralandığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile kazanç kaybı için 1.000,00 TL ve maluliyet nedeniyle uğradığı zarar için 100,00 TL olmak üzere 1.100,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... şirketinin sadece maddi tazminattan sigorta limitiyle sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının ıslah etmiş olduğu maddi tazminat davasının kabulüne, 81.457,27 TL maddi tazminatın; 1.100,00 TL"sinin davalı ... yönünden 12/09/2010 tarihinden itibaren davalı ... şirketinden ise, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte, 80.357,27 TL tazminatın ise, her iki davalıdan da ıslah tarihi olan 05/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek
yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, 2.000.00 TL manevi tazminatın 12/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bozburundan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK"nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde
sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda mahkemece; ıslahla istenen maddi tazminata da davalı sürücü yönünden kaza tarihinden, davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslahla artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.