11. Hukuk Dairesi 2016/14390 E. , 2018/5221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ ... HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... .... Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2014/276-2016/179 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin asıl unsuru "..." ibaresinden oluşan tanınmış markaların ve "... ...", "... ...", "... ...+şekil", "... ...+şekil", "... ... ...+şekil", "...", "...L" ibareli diğer markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “...” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ...’ye başvuruda bulunduğunu, 2012/17093 kod numarasını alan başvuruya karşı yapılan itirazın nihai olarak ... ... tarafından reddedildiğini, oysa, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve dava konusu başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, müvekkili markasının tanınmışlığından haksız yararlanılacağını ileri sürerek 2014-M-6240 sayılı ... kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca başvuru kapsamındaki çekişmeli mallar ve hizmetlerin "makul seviyede bilgilenmiş, özenli ve dikkatli" ortalama tüketiciler yönünden, benzer olmadıkları, dava konusu başvuru ile önceki markaların işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılması riski bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı şirketin marka tescil başvurusuna karşı yapılan itirazı ret eden ... ... kararının iptali ve tescil edilmiş olması halinde davalı şirket markasının hükümsüz sayılması istemlerine ilişkindir.
Davacının itirazına mesnet markalarının “... ...” “... ...” “... ...” unsurlarından oluştuğu, davalı şirket başvurusunun ise “...” ibaresini içerdiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Davacı vekili, diğer iddialarının yanında müvekkilinin markaları ile davalı şirketin tescilini istediği markanın benzer olduğunu, 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında karışıklığa neden olacağını ileri sürmüştür.
556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi hükmü uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa, marka sahibinin tescile itirazı üzerine başvurunun reddine karar verilir.
Somut olayda taraf markaları dikkate alındığında davacı markaları ile başvuru konusu markanın aynı harf dizilimine sahip olduğu, ilk 4 harflerinin benzer olduğu, davalı başvurusunun davacı seri markaları arasına sızma niteliğinde olduğu, markalar arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekirken mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, .../09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.