3. Hukuk Dairesi 2016/13835 E. , 2018/2327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın alacak talebi yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ve dava dışı ... ile birlikte ortak müteahhitlik yaptıklarını, ortakların payına düşecek olan bağımsız bölümleri 1/3 oranında eşit olarak paylaşacakları konusunda anlaştıklarını, iki dairenin satıldığını öğrendiğini, iki dükkanın davalının adına tapuya kayıt edildiğini, davalının bilgi vermediğini ileri sürerek; tapu kayıtlarının iptali ile 1/3 payın davacı adına tesciline; olmaz ise, güncel bedellerin davacının payına düşen kısmının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, üçüncü ortağın davaya dahil edilmesi gerektiğini, taşınmazları ortakları ..."ın sattığını, davacının alacağını aldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; tapu iptali-tescil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
alacak talebi yönünden açılan davanın kabulüne, 60.000,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu uyuşmazlık; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Adi ortaklık adına, üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Aynı şekilde, bir ortağın diğeri aleyhine açtığı davada da, tüm ortaklar davaya dahil edilmelidir.
Somut olayda; tarafların ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere müteahhitlik konusunda; davacı, davalı ve dava dışı ... arasında bir adi ortaklık bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davanın; davaya konu adi ortaklığın diğer ortağı ... "a da yöneltilmesi gerekmektedir.
O halde; mahkemece dava dışı ortak ... "ın da davaya taraf olarak katılımı sağlanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.